 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1978/12217
K: 1978/3807
T: 22.03.1979
DAVA : Taraflar arasındaki ihalenin feshi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı yapılan dava konusu ihalenin feshine ilişkin hükmün süresi içinde davalı Belediye avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davalı belediyenin özel mülkiyetine dahil bulunan İDA adlı Gazino4nun kiraya verilmek üzere davalı belediyece 13.6.1977 gününde 22490 sayılı Yasa hükümlerince ihaleye çıkarıldığı ve ihalenin davacılar üzerinde kaldığı; fakat davacıların 2490 sayılı Yasanın 25. maddesinde öngörülen şekilde geçici inancayı kesin inancaya çıkarıp, sözleşme yapıp notere tescil ettirmediği ve sonuçta ihalenin akim kaldığı ve bozulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan Yasanın 25. maddesi hükmünce davalı belediye, davacıların geçici inancasını irat kaydetmiştir. İdare esasenbunda haklıdır ve bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık mevcut değildir. Mahkemenin kararına dayanak yaptığı İçtihadı Birleştirme Kararı, az yukarıda anılan konu için sevk edilmiş olup; sözleşme yapılmadan ihalenin bozulması halinde ihaleyi bozan müteahhide yasanın 25. maddsinin belirttiği yükümlülük dışında bir yükümlülük yükletilemiyeceğini öngörmektedir. Oysa davanın niteliği itibariyle anılan içtihadı birleştirme kararının bu davada uygulama olanağı yoktur.
Şöyle ki;
Davacılar davalı belediye ile üçüncü kişiler arasında yapılan ihalenin bozulmasını istemektedirler. Bozma nedeni olarak da, ihale şartnamesinin 5. maddesi ile kendilerinin ihaleye girmekten alınakonulduğunu ileri sürmektedirler. Oysa, genel bir kural olarak bir sözlemenin bozulmasını ayrık durumlar hariç (Örneğin, İİK.nun 277. ve 6183 sayılı Yasanın 22. ve müteakip maddelerinde öngörülen haller gibi) ancak sözleşmenin tarafları isteyebilir. Davacıların bozulmasını istedikleri sözleşmede taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Esasen bu konuda bir çekişme de mevcut değildir. Bu bakımdan davalı belediye ile sözleşme yapan ve özellikle davada taraf dahi olmayan bir kişi arasındaki sözleşmenin iptaline karar verilmesi genel hukuk ilkeleri bakımından mümkün değildir. Zira davalı belediye ihale şartnamesine kendisi için önemli göreceği bazı koşulları dahil edebilir. Davacılar ikinci kez yapılan ihaleye girmek isteyip davalı belediyece ihaleye sokulmamış olmaları nedeni ile (o da koşulları gerçekleştiği takdirde) ancak tazminat davası açabilirler. Mahkemenin bu ilkelere aykırı düşüncelerle bu davada hasım olmayan üçüncü kişilerin hukukunu da etkiler şekilde sözleşmenin iptaline karar vermesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerde davalı yararına (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 22.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.