 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1978/2573
K: 1978/2702
T: 20.04.1978
DAVA : Dava dilekçesinde taşınmaz malın su altında kalması nedeniyle yer bedeli ve tazminat tutarı 312690 liranın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünülüdü:
KARAR : Davacı taraf kamulaştırılmayan taşınmaz malın Keban barajının göl sahası içerisinde kaldığını ileri sürerek yer bedeli ile tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Zararı doğuran işlem idari nitelikte olduğundan davaya idari yargı yerinde bakılması gerektiği nedeniyle dava dilekçesi görev yönünden reddedilmiştir.
16.5.1956 tarih ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında usulü dairesinde kamulaştırma işlemine tevessül edilmeksizin taşınmaz malın el konulan kişinin ilgili kamu kuruluşu aleyhine elatmanın önlenmesini davacı açmaya hakkı olduğu ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak mülkiyet hakkının kamu kuruluşuna devrine karşılık taşınmaz malın bedelini tahsilin dava yolu ile isteyebileceği ve bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olacağı öngörülmüştür.
11.12.1959 tarih ve 17/15 sayılı içtihadı birleştirme kararında ise bir kamu kuruluşunun plan ve proje uygulanması sırasında yaptığı zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarına idari yargı yerinde bakılacağı belirtilmiştir. Bu kararda da açıkça anlaşıldığı üzere bir yer terk edilmeden kamu kuruluşunun ifa ettiği hizmet sırasında bu yerde bir zarara uğramak söz konusudur. Bu durum mülkiyeti terk edilen yerin bedelinin istenilmesinden tamamiyle farklıdır. Davada yer bedelinden başka istenilen tazminat haksız eylem tazminatıdır.
Davacı taraf kamulaştırılmayan yerin baraj gölü sahası içerisinde kaldığını iddia ederek yer bedeli ile birlikte uğranılan zarar karşılığı tazminatın tahsilini istediğine göre 16.5.1956 tarih ve 1/6 sayı içtihadı birleştirme kararı uyarınca adli mahkemeler görevi dahilinde bulunan bu davaya usulen bakılarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmedir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesis isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına 20.4.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.