 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1978/4975
K: 1978/5150
T: 05.05.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davada, dava konusu taşınmazdaki kalorifer tesisatının gürültü ve sarsıntı yapması nedeniyle bu tesisatın zarar vermeyecek bir yere naklini ve geri çekilen duvarın eski hale getirilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir. Mahkemece davanın reddine ilişkin hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı kendisine ait dairenin duvarına bitişik olan bir yere davalının sahip bulunduğu apartmanın kalorifer kazanı ile tesisatının monte edildiğini, bu tesislerin çalışırken çıkardığı gürültü ve neden olduğu titreşimden ötürü rahatsız olduğunu, bu rahatsızlığı önlemek amacıyla 6000 lira harcayarak kendisine ait daire duvarını geri çekmesine rağmen sakıncalı durumun bertaraf edilemediğini ileri sürerek; a) Davalının kalorifer tesisatını başka bir yere nakletmesini, b) Yaptığı 6000 liralık masrafın davalıdan tahsil edilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı yalnız kalorifer tesislerinin başka yere taşınmasını istediği, bilirkişiler böyle bir nakli gerekli görmediği, davada izolasyonla ilgili bir istek bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Matbaacı, inşaat ve makina mühendisinden oluşan üç kişilik bilirkişi kurulunun 4.3.1977 günlü raporunda:
"Davalının sahibi olduğu apartmanın kalorifer kazan ve tesislerinin davacı dairesinin bitişiğindeki küçük boşluğa yerleştirildiğini, fuel-oil ile çalışan kaloriferin devridaim pompasının sessiz çalışan tipten olduğu cihetle normalden fazla gürüldü yapmadığı, titremiş ve sarsıntı mevcut olmadığı, gürültünün rahatsızlığa yol açacak düzeyde ve nitelikte olup olmadığının nöroloğ marifetiyle saptanması gerekli olduğu, tesislerin başka bir yere nakledilmesi zorunluluğu bulunmadığı, ancak esaslı bir izalasyon yapılması lazım geldiği" açıklanmıştır.
MK.nun 661. maddesinin uygulanabilmesi için taraf taşınmazlarının dibdibe, yanyana olması zorunluluğu yoktur. Bu madde daha çok bir kişinin mülkünü kullanmasının etki alanı içinde bulunan kimseleri "komşu" olarak kabul ettiği kuşkusuzdur. Olayda taraf taşınmazları birbirine bitişik olduğuna göre komşu oldukları açıktır.
Taraf apartmanları arasında küçük bir hava boşluğu bulunduğu davalının kalorifer tesislerinin zemin katta bulunan davacı dairesinin bitişiğindeki boşluğa yerleştirildiği, kaloriferin bulunduğu yerle davacı dairesinin bir apartman duvarı ile ayrıldığı anlaşılmaktadır. Davalıya ait kalorifer kazan ve tesislerinin "gürültü" çıkardığı bilirkişilerce tesbit edilmiştir. Gürültünün yarattığı rahatsızlığın derecesi, normal bir kişinin tahammül sınırlarını aşıp aşmadığı konusunda raporda bir açıklık yoktur. Bilirkişiler "normal" olarak niteledikleri gürültünün değerlendirilmesini nöröloğ olan bir yetkilinin takdirine bırakmakla yetinmişlerdir.
Bilirkişilerin açıklamaları gürültünün doğumuna neden olduğu rahatsızlığın "derecesi" bakımından yetersizdir. Mahkemece gürültünün özellikle sağlık bakımından normal bir kimsenin tahammül sınırlarını aşan sakıncalı bir düzeye ulaşıp ulaşmadığı hususunun uzman bir tabibe tesbit ettirilmesi, gürültünün önlenmesi lazım gelen bir seviyede olduğu anlaşıldığı takdirde dava açıkça bu durumun önlenmesi isteğini taşıdığına göre teknik bilirkişilerin önerilerine uyularak davalı "ses ve gürültüye karşı esaslı bir izolasyon" yanmaya ve önlem almaya zorlanmak suretiyle davanın kabul edilmesi gerekli iken dava dilekçesi yeteri kadar değerlendirilmeden ve istek bulunmadığından bahisle yazılı şekilde red kararı verilmesi yolsuzdur. Hükmün bu nedenle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA peşin harcın iadesine 5.5.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.