 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1978/13268
K: 1979/999
T: 30.01.1979
ÖZET: İleri yaşlılık dönemine girmiş, doktor raporuna göre ehliyetsizlik sınırlarına yaklaşmış, yarım akıllı güçsüz ve yeteneksiz bir kimse olan davacılar miras bırakanınca işlem tarihinde altmış bin lira değerindeki taşınmaz, akrabalık nedeniyle onun bu durumunu bilerek yararlanan davalıya yirmi iki bin liraya satılmakla aşırı yararlanmanın nesnel ve öznel unsurları gerçekleşmiş olur.
(818 s. BK m. 21)
Taraflar arasındaki davada
Davacılar, murisin temyiz - kudretinden yoksun olmasından faydalanan davalının hile kullanarak bakacağını, görüp gözeteceğini söyliyerek ivazlar arasında açık nisbetsizlik bulunduğu ve 4000 lira ödediği halde tapuda 25000 liraya satış gösterilmek suretiyle davalı adına tesis olunan 641 parselde 4500/10010 paya ait kaydın iptalini, adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, iddiaların varit olmadığını satışın usul ve kanuna uygun olarak yapıldığını söylemiştir.
İbrahim'in akid tarihinde ehil bulunduğu anlaşıldığı gibi temyiz kudretinden mahrum olduğu anlaşılamadığından davanın reddine dair verilen kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü
Günümüzün sosyal anlayışı toplumda güçsüz olanın güçlüye karşı belirli ölçüler içinde korunması doğrultusundadır. BK.nun 21. maddesinde yer alan "gabin" müessesesinde yukarda belirtilen anlayışla sıkı bir uyum halindedir.
Taraflara karşılıklı yararlar sağlayan sözleşmeler düzenlenirken bazı nedenlerle kendisini yeteri kadar korumak gücünden yoksun olan bir kişinin bu halinden yararlanarak karşı tarafın aşırı yarar sağladığı durumlarda bu hal belirli bir süre içinde dava konusu yapıldığı takdirde sözleşmenin feshi mümkündür.
Dava dilekçesinde çeşitli nedenlerden söz edilmiş, bu arada dolaylı olarak gabine de yer verilmiştir.
Maddi olayların anlatılışı davada gabine dayanıldığını gösterecek açıklıktadır. Esasen hakim bu konuda tarafların istek ve savunmasıyla bağlı olmayıp olaya uygulanacak yasa maddesini bizzat bulmak mevkiindedir.
Davacı 1315 doğumlu olup ileri yaşlılık dönemine çokdan girmiş yalnız bir kişidir. Tabip raporlarına göre davacı ehliyetsizlik sınırlarına çok yaklaşmış, yarım akıllı güçsüz ve yeteneksiz sayılması gereken bir kimse durumundadır. Davada gabinin müzayaka, hiffet ve tecrübesizlikten oluşan subjektif unsurları adeta tedahül etmiş gibidir. Davacının içinde bulunduğu durum bu üç sebepten birine rahatlıkla yerleştirilebilir veya tedahül alanı içinde kaldığı kabul edilebilir.
Davacı temlik tarihinde (60) bin Lira değeri olan taşınmazını davalıya (22) bin liraya satmıştır. İvazlar arasında açık nisbetsizlik vardır. Objektif unsur kuşkusuz şekilde gerçekleşmiştir.
Davalı, davacının akrabası olması itibariyle söz konusu edilen durumlardan bilerek ve isteyerek yararlanmak suretiyle aşırı yarar sağlamıştır.
Bu açıklamalar karşısında gabin nedeniyle davanın kabulü gerekli iken reddine karar verilmesi yolsuz olduğundan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) gelen temyiz eden vekili için 1400 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline peşin harcın iadesine 30.1.1979 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.