Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1978/10883
K: 1978/11938
T: 15.11.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacılar vekili, müvekkillerinin bayii Lütfü tarafından inşa ettirilip, müvekkillerine geçen I. zemin ve 2. kattan ibaret üç daireli binanın; Ayşe isimli başka bir paydaşın zemindeki 80/10944 payın icra satışına usulsüz olarak dahil edilip satıldığını bildirerek; vaki muvazaa ve alınan kararların geçersiz addedilmesini istemiştir.
Davalı Ali Mesut vekili dava edilen yerin usulüne uygun yapılan icra satışı sonucu müvekkiline geçtiğini, davanın dinlenemiyeceğini layiha verip savunmuş, davaya diğer davalının gıyabında bakılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın temyizen tetkiki süresinde davalı A. Mesut vekili tarafından istenilmekle dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : 4650 parsel sayılı taşınmaz taraflar ile davada yer almayan öteki kişiler arasında ortak mülkiyet konusudur. 4832 metre kare yüzölçüsü olan taşınmaz, (10944) pay itibariyle ve değişik paylar üzerinden (26) paydaşa aittir. Sicile göre sebze bahçesi niteliğindeki ortak taşınmaz iskan alanı haline getirilmiş ve paydaşların yaptıkları evlerle işgal edilmiştir.
(80) er pay sahibi olan taraflar arasında müşterek taşınmazın (70) metre karelik bir bölümü uyuşmazlık konusudur. Nizalı yerin (59) metre karelik kısmı üzerinde bir zemin ve iki normal kattan ibaret olan bir ev mevcuttur.
Evin davacı tarafından inşa edilidği kuşkusuzdur. Davalı, paydaşlardan Ayşe'nin borcundan ötürü yapılan icra takibi sonunda adı geçene ait (80) payı iktisap etmiştir. Ancak Ayşe'nin ortak taşınmazdaki payı satılırken nizalı yer üzerindeki ev de Ayşe'ye ait imiş gibi ihale şartnamesi düzenlenmiş, borçlu Ayşe'nin arsa payına ev eklenmek suretiyle ihale yapılmıştır.
Davacı evin kendisine aidiyetini ileri sürerek ihaleye itiraz etmiş, süresi geçtikten sonra yapılan itiraz reddedilmiş ve ihale kesinleşmiştir.
Böylece davacıya ait ev icra ihalesiyle davalıya mal edilmiş gibi bir sonuç doğmuştur. Evin taraflardan hangisine ait olduğunu bu dava nedeniyle incelemek zorunluluğu yoktur. Bu konu, ileride şuyuun giderilmesi davasında kesin çözüme bağlanır. Mülkiyet uyuşmazlığı niteliği taşıyan bu davaya MK.nun müşterek mülkiyet hükümleri uyarınca bir çözüm bulunması gereklidir.
Uyuşmazlığın nesnel yanını ve olay yönünü ilgilendiren bu açıklamalardan sonra bir memleket gerçeğini ortaya koymakta yarar vardır:
Ülkemizde son çeyrek yüzyılın sosyo-ekonomik koşulları köyden kente yönelen göçü hızla artırmıştır. Hemen her türlü denetimden uzak ve etkili bir düzenlemeden yoksun olan bu insan akını nedeniyle kentler yamrı-yumru ve başı boş denilebilecek şeklide yapılıp genişlemeye başlamıştır.
Kente göç eden ve orada yerleşmek isteyen bir kişinin ilk ihtiyacı konut sorunudur. Çeşitli yollarla karşılanmak istenen konut gereksinmesinin en yaygın şekli "gecekondu" dur. Konut sıkıntısı karşısında bunalan vatandaş sonunu düşünmeden başkasının yerine elatmakta, yer sahibinin rızasını ve imar makamlarının iznini almadan keyfince yaptığı gecekonduda barınma çarelerini aramakta sakınca görmemektedir. Gercekonduculuğun her yönüyle yasalara ters düşen bir davranış olduğu açıktır.
Aynı ihtiyacın tutsağı olan bazı vatandaşlar ise, bu sorunu ellerinden geldiği nisbette yasalara uygun düşecek bir şekilde çözümlemek çabası içindedirler. Sayıları az da olsa bu tür ihtiyaç sahiplerinin seçtikleri yol şudur:
Yüzölçüsü birden çok kişinin konut yapmasına elverişli olan bir taşınmaz "ortak mülkiyet" hükümlerine tabi olacak şekilde satılmakta, pay satın alanlar ortak taşınmazın paylarını karşılayacak belirli bir bölümü üzerine bina yapmakta ve bu suretle paydaşlar arasında "kaydan şayi, fiilen müstakil" sayılacak bir kullanma düzeni kurulmaktadır.
Paydaşlar arasında açık veya kapalı bir anlaşmaya dayanan bu kullanma şeklinin bir çok yönden "gecekondu" ile ölçülemiyecek derecede yasalara uygun, daha pratik ve güvenceli bir yol olduğu açıktır. Yargısal uygulamalarla paydaşlar arasında kullanmaya ilişkin olan bu çeşit anlaşmaların geçerliliği kabul edilmiştir.
Zorunlu olan bu açıklamalardan sonra uyuşmazlığın hukuksal açıdan değerlendirilmesine sıra gelmiş bulunmaktadır.
Davacı ve davalı ortak mülkiyet konusu olan bir taşınmazın paydaşıdırlar. Bu durum gözden uzak tutularak dava mutlak şeklide red veya kabul edildiği takdirde taraflardan birinin giderilmesi ve katlanılması mümkün ağır kayıplara uğrayacağı şüphesizdir. Bu denli ağır bir sonucun doğumunun önlenmes iiçin taraflar arasında paydaşlık ilişkisi mevcut olduğunun ve karşılıklı çıkarlar arasında bir denge kurulmasının zorunlu olduğunun unutulmaması gereklidir.
(70) metre karelik nizalı bölümden mahkemenin kabul etitği şeklide yalnız davacının yararlanması öngörüldüğü takdirde davalının, savunmaya geçerlilik tanınarak dava reddedilirse davacının yararlanma olanağı kalmıyacaktır. Varlığı kabul edilmek gereken kullanmaya ilişkin anlaşma uyarınca davacının (80) pay karşılğı olarak nizalı yerin ancak (33) metre karelik bir bölümünden yararlanmak yetkisi vardır. Davacı ise kullanmaya ilişkin alaşmanın sınırlarını aşmış ve (59) metre karelik bir sahaya bina yaparak öteki paydaşın yani davalının kullanma ve yararlanma alanını büyük ölçüde daraltmıştır. Mahkeme kararına uyularak ve üçüncü bir kişi gibi kabul edilerek davalı nizalı yerden dışarı çıkarıldığı takdirde paydaşlık sıfatı fiilen sona erecektir. Çünkü öteki paydaşlar ortak taşınmazın nizalı yer dışındaki kısmını anlaşma gereğince işgal etmişlerdir.
Davalı, nizalı yer dışındaki bir alandan yararlanmaya kalkıştığı takdirde karşısına öteki paydaşlar dikilecek ve "Senin kullanacağın saha nizalı yer içindedir" diyerek karşı koyacaklardır. Savunmaya üstünlük tanındığı takdirde aynı akibet davacının başına gelecektir.
Kullanmaya ilişkin anlaşma uyarınca nizalı yer tarafların paylarını karşılayacak yüzölçüsüne sahip olduğuna, davacı ve davalının nizalı sahanın ancak 33 er metrekarelik bir kısmından yararlanmaları gerekli bulunduğuna ve ortak taşınmazın nizalı bölüm dışındaki bir yerinden yararlanma olanakları bulunmadığına göre uyuşmazlığa birlikte yararlanmayı öngören bir çözüm şekli getirilmesi zorunludur.
Davalı ihaleye dayanarak 70 metrekarelik nizalı sahayı tamamen işgal etmek ve davacının inşa ettiği eve yerleşmek suretiyle onun payından yararlanmasına engel olmuştur. Mahkemece davalının paydaş olduğu ve nizalı yerden yararlanma olanağı bulunduğu hesaba katılmadan mutlak şeklide müdahalenin men'ine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Hal böyle olunca nizalı yer üzerindeki davacı payına davalının vaki olan muarazasının önlenmesine denilmek suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA gelen temyiz edenvekili için 1400 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edenden tahsiline ve 110000 kuruş bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına 15.11.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini