Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1978/2182
K: 1978/2481
T: 13.07.1978
DAVA : Reşit olmayan K yi zorla kaçırmağa eksik derecede teşebbüs etmekten sanık A nın yapılan yargılaması sonunda TCK.nun 430/1, 61 ve 59.maddeleri gereğince bir sene dört ay yirmi gün ağır hapis cezasiyle mahkumiyetine dair (Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 19.4.1978 gün ve 1977/163 esas 1978/43 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu :
KARAR : Suçta kullanılan arabanın sanığa aidiyeti hususu araştırılıp sonucuna göre TKC.nun 36. maddesi gereğince zoralımı gerekip gerekmediğinin düşünülmemesine ilişkin kanuna aykırılık sanığa karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delilere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire ve mağdurenin duruşmada okunan nüfus kayıt örneğine karşı sanık vekilinin bir diyeceği olmadığını bildirmesine göre, sanığın sair temyiz itirazları ve duruşmalı inceleme sırasında, gerek kendisi ve gerek vekili tarafından ileri sürülen (suç kastına, ihtiyarı ile vazgeçmenin düşünülmemesine mağdurenin arabadan indirildiği yerin durumu itibariyle TCK.nun 432. maddesinin uygulanması gerektiğine ve mağdurenin yaşına) yönelik savunmaları yerinde olmadığından reddine.,
Ancak :
Olay günü akşamı iş yerinden çıkan gayrı reşit mağdure K evleri istikametinde giderken arkadan özel arabası ile gelen sanık, evine kadar götürmek üzere mağdureyi arabaya davet ettiği, mağdurenin de iş yeri komşusu olmak nedeniyle sanığın arabasına bindiği ve müteakiben (seni sahile gezmeye götüreyim) tarzındaki sanığın teklifini de kabul eylediği, yolda sanık tarafından bacağı ellemek suretiyle sarkıntılığa başlanınca, güdülen maksadın kötü olduğunu anlayıp kendisini arabadan aşağı atmaya kalkıştığı anda sanığın 10 adım ilerde arabayı durdurduğu ve bundan sonra mağdurenin arabadan inip kaçtığı ve evlerine geldiği zaman durumu ağlayarak kendi babasına anlattığı ve karakola gidip şikayette bulundukları yapılan soruşturmadan anlaşılmış ve maddi olay, karar yerinde de böyle izah edilmiştir.
Hernekadar, mahkemece, mağdurenin kendini arabadan aşağı atmaya kalkışması ile sanığın arabayı durdurması arasında geçen zaman zarfında rıza ile başlayan eylemin zora dönüştüğü kabul ve TCK.nun 430/1, 61 ve 59. maddeleriyle ceza tayin edilmişse de, mağdurenin yukarıdaki reaksiyonundan itibaren sanığın arabayı durdurması arasında katedildiği karar yerinde kabul olunan 10 adımlık mesafe teknik yönden normal ve zorunlu bir fren mesafesi telakki edilmek gerekir. Bundan önce, sanık tarafından zor, tehdit veya hile kullanıldığına dair bir delil ve hatta iddia mevcut değildir.
TCK.nun 430. maddesinin 2. fıkrasında söz konusu edilen reşit olmayan kimselerin rıza ile kaçırılmaları veya alıkonmalarında kanun koyucu, suçunun teşekkülü için, failde şehvet hissi veya evlenme maksadı aradığına göre, hem umumi adabı korumak istemiş ve hemde ana ve babanın küçük üzerindeki nüfuz ve yetkilerine kaçırma veya alıkoyma nedeniyle vaki tecavüzün cezalandırılması amacını gütmüştür.
Buna göre, dava konusu olayda, reşit olmayan mağdureyi evlerine götürmek üzere rızası ile özel arabasına bindiren sanık, onun üzerinde hakimiyet kurduktan sonra bacaklarını okşamak suretiyle şehvet hissini açığa vurmuş ve öte yandan mağdurenin rızasına dayalı olsa bile, ana ve babasını muvafakatı bulunmadığı için, bu haraketi ile çocuk üzerinde nüfuz veya idare yetkisini haiz bulunan bu kimselerin kudret ve yetkilerine tecavüzde bulunmuştur.
Bu şekilde oluşan eylemin TCK.nun 430. maddesinin 2. fıkrasına uygun rızaen kaçırma suçunu teşkil ettiği düşünülmeyerek 1. fıkrası ile hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasında gerek kendisinin ve gerek vekilinin savunmaları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün tebliğname ve mütalaadaki onama isteğine aykırı olarak CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 13.7.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini