 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1978/1520
K: 1978/1783
T: 17.05.1978
DAVA : Aydın Defterdarlığı Vergi Yoklama Memuru bulunduğu sırada tervici merama muktedir olmadığı halde olduğundan bahisle menfaat temin etmekten sanık Ali'nin yapılan yargılaması sonunda TCK.nun 227/1, 59 ve 227/2. maddeleri gereğince on ay hapis 416 60 kuruş ağır para cezasıyla mahkumiyetine ve müebbeten memuriyetten mahrumiyetine dair Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 6.3.1978 gün ve 1976/7 esas 1978/73 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Profesyonel otomobil ehliyetnamesi bulunan sanık hakkında 6085 sayılı Yasanın 60/E maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre eylemin oluşmasına ilişkin itirazların reddine, Ancak:
Olay, Aydın Defterdarlığı Vergi Yoklama Memuru olan sanığın götürü vergi mükellefi bulunan Erol'un yazıhanesine gelerek gelir durumunu saptadıktan sonra mükellefe 1.1.1976 tarihinden itibaren gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olduğunu ve defter tutması icabettiğini, bunun içinde yoklama fişi düzenliyeceğini, ancak kendisine 5000 TL. verdiği takdirde bu şekilde yoklama fişi düzenlemekten vaz geçeceğini ve böylece defter tutmaktan ve ağır bir zarardan kurtulacağını söylemesi ve mükellefin de bu haksız teklife bir süre direndikten sonra cebrin etkisinden kurtulamıyarak 3000 lirayı vermeyi kabule mecbur kalıp, ayrıca durumu C. Savcılığına ihbar ederek yapılan suçüstü sonucu verilen 3000 liranın sanık Ali üzerinde yakalanmış olmasından ibarettir. Mahkemecede olayın bu şekilde vukuu kabul edildiği halde eylem TCK.nun 227/1. maddesine uygun olarak nitelendirilmiştir.
TCK.nun 227. maddesinde memurun görevine dahil olmayan bir hususun ifasına veya terkine ve istenileni tervice muktedir olmadığı halde muktedir olduğundan bahsetmesi ve bu suretle karşısındakini kandırarak menfaat temin etmesi hali müstakil suç kabul edilmiştir.
Halbuki olayda sanık yasal olarak kendisine verilmiş olan görevini yoklama yapmak yoklama fişi tanzim etmek yaptığı sırada bu görevi suistimal etmek suretiyle mükellefi tazyik etmiş ve onu büyük zarara uğratacağını söyleyerek korkutmuş ve mükellefi bir süre direnmesine rağmen sonuçta sanığın tehditlerinin verdiği korku ile onunla 3000 lira karşılığında anlaşmış görünmek zorunda kalmıştır. Ayrıca TCK.nun 209. maddesindeki suçun oluşması için sadece memuriyet görevini değil memuriyet sıfatının da suistimali yeterlidir.
Yukardaki açıklamalar karşısında sanığın eylemi cebri irtikap niteliğinde iken yazılı şekilde uygulama yapılması,
SONUÇ : Kanuna aykırı olduğundan cezanın nev'i ve miktarı saklı kalmak üzere hükmün tebliğname gibi CMUK.nun 321-326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 17.5.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.