 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1978/2136
K: 1978/2455
T: 21.12.1978
- ESER SÖZLEŞMESİ (ESERİN KABULÜ)
ÖZET: Yapıtın tesliminden sonra, iş sahibi, işin gidişine göre olanak bulur bulmaz yapıtı gözden geçirmek ve kusurları varsa yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. İş sahibi yasaca belirli gözden geçirme ve bildirme işlemini savsarsa eseri örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Yapıttaki kusur sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi bunu öğrenir öğrenmez yüklenici ye bildirmek zorundadır; yoksa kabul etmiş sayılır.
(818 s. BK m. 359, 362)
Taraflar arasındaki davanın (Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek istisna akdinden doğan 61824,91 lira alacağın %5 faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya ödeneceğine dair verilen 20.6.1978 tarih ve 75-230 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davalılar avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve tartışıldıktan sonra gereği düşünüldü
1-..............
2- Dava, fazla ödendiği iddia olunan 13.831,30 lira dışında, eksik, usulsüz ve sözleşmeye aykırı yapılan işler tutarı 48.524,91 liranın da davalılara ödettirilmesi isteğini kapsamaktadır. Davacı, dava dilekçesinde, daha önce aynı yer Sulh Hukuk Mahkemesinin 76/43 değişik işler sayılı delil tesbiti dosyasında verilen bilirkişi raporuna dayanmış ve bu rapora paralel olarak istediği 48.524,91 liranın nasıl oluştuğunu da açıklamıştır. Buna göre, yapılmayan ahşap doğrama boya işleri için 5994,33 lira, eksik kalan korkuluk ve balkon demirleri boyası için 855,60 lira, ikmal edilmeyen kireç badana için 1.834,20 lira, alçılı plastik badananın düzgün olmaması nedeni ile 34.968 lira ve yine plastik badanada renk dalgalanmaları karşılığı 4872 lira davalılardan geri istemektedir.
7.12.1977 günlü bilirkişi raporunda, dava konusu işlerin toplam değerinin 149.997,76 liraya ulaştığı açıklanmıştır. Buna karşılık davacının nakit, malzeme ve bono olarak tüm ödemeleri toplamının, mahkemece kabul edildiği üzere 148.300 lira olduğu saptanmıştır.
Bu durumda davacı davalılara iş bedelinden daha 1.697,76 lira borçlu kalmaktadır. Ne varki davalıların alacağı olan iş bedelinden eksik bıraktıkları işler tutarı ile ayıplı işler bedelinin indirilmesi zorunludur. Davalılar savunmalarında ve delil tesbiti sırasındaki açıklamalarında, işteki zorunluklar nedeni ile kireç badana, ahşap boyada ve demir boyamada bir kısım işlerin noksan kaldığını kabul etmektedirler. 7.12.1977 günlü raporda, yerinde ölçüsü yapılmak suretiyle, noksana ilişkin davacı isteklerinden ahşap yağlı boyanın 5943,57 lira, korkuluk-balkon demir boyasının 855,60 lira ve kireç badananın 1834,20 lira değerinde olduğu gösterildiğinden bu işler tutarının, iş toplam değeri 149.997,76 liradan düşülmesi gerekir.
Alınan raporda eksik işler arasında gösterilen ve mahkemece davalıların borcu olarak benimsenen plastik badana ile ilgili 34.968,78 ve 4.872,00 liraya gelince :
24.5.1976 tarihli delil tesbiti dosyasındaki bilirkişi raporunun incelenmesinden, bu para tutarlarının, alçılı sistemde yapılan plastik duvar badanasının sözleşmede öngörüldüğü kadar düzgün olmaması nedeni ile düşük kalitede bir iş sayılması ve plastik badanada renk dalgalanmalarının bulunması ile ilgili olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu nitelenmeye nazaran bu iki kalem işde ayıplı iş sözkonusudur. Borçlar Yasasının 359/1. maddesi gereğince iş sahibi, imkanını bulur bulmaz o şeyi muayene ve kusurları varsa bunları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Eğer iş sahibi kanunen tayin olunan muayene ve ihbarı ihmal ederse, eseri zımnen kabul etmiş sayılır; yapılan şeydeki kusur sonradan meydana çıkarsa iş sahibi vakıf olur olmaz keyfiyeti yükleniciye haber vermeye mecburdur. Aksi takdirde iş sahibi kabul etmiş sayılır (BKm. 362/21, 111). Olayda davalılar bir binanın boya ve badana işlerinin yüklenicisidirler; bina inşaası işi ile birilgileri yoktur. Bu nedenle boya ve badana işlerinin bittiği ve davacıya bunların teslim edildiği tarih ile yapı kullanma izin kağıdındaki tarihin bir ilişiği olamaz. Öte yandan davacılar boya ve badanayı davacının maliki olduğu ve onun zilyetliğinde bulunan bir binada yapmaktadırlar. Durumun ve yapılan işin niteliği taraflar arasında şekli bir teslim işlemini olanaksız yapmaktadır. O nedenle davalıların işi bitirdiği ve iş yerinden ayrıldıkları tarihin teslim tarihi olarak kabulü gerekmektedir. İşin bittiği tarihi ise, davalıların savundukları gibi bonoların tanzim tarihi olan 20.9.1975 olduğu sonucu çıkmaktadır. Çünkü bu tarihte 40.000 ve 35.000 liralık bonolar davalılara verilmiştir ve bunlar son bonolardır. Belediyedeki işlemlerden, davacının iki dairesini Kasım 1975 tarihinden önce kiraya verdiği de anlaşılmaktadır. Şu halde davacı 20.9.1975 tarihinden hemen sonra yapılan boya ve badanayı muayene ettirmek ve ayıplı ise davalılara ihbar etmekle yükümlü. dür. Buna karşın davacı 19.3.1976 günlü dilekçe ile bu konuda delil tesbiti isteğinde bulunmuş ve dilekçesini davalılardan Seyfullah'a 5.4.1976 gününde tebliğ ettirmiştir. Bu tarih ihbar tarihi olarak itibar edilirse, eserin teslimi ile bu tarih arasında 7 aydan fazla süre geçmiş olmaktadır. Bu durumda davacının bu işlere ilişkin ayıpları ileri sürebilmesi ancak tesbit edilen ayıpların teslim tarihinde muayene ile anlaşılamıyan veya sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olması ile mümkündür. Bu konuda bilirkişi görüşü alınarak sözleşmeye aykırı ve kusurlu işlerin gizli ayıp niteliğinde olduğu saptanmadan, noksan incelemeyle plastik badanaya ilişkin iş bedelleri tutarının davalıların istihkakından düşülmesi yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
3- Mahkeme dava konusu işin tüm değerini 149.997,76 lira ve 13.300 liralık meblağın dahil olmak üzere davacının davalılara bütün ödemeleri toplamını ise 148.300 olarak kabul etmiştir. Şu halde mahkemenin hükmüne dayanak aldığı 7.12.1977 günlü bilirkişi raporundaki noksan işler tutarı kabul edilirse ve istekle sınırlı kalınırsa, eksik bırakılan işler tutarı 48.524,13 liranın toplam yapılan işten düşülmesi halinde davalıların hak ettikleri iş ücreti 101.473,63 liradır. Davacı ödemeleri toplamı 148.300 liradan 101.473,63 lira iş bedeli indirilirse, davalıların geri vermeleri gereken para 46.826,37 liradan ibarettir. Mahkemenin 61.824,91 liraya karar vermesi doğru değildir. Kararın bu nedenlerle kabul şekli itibariyle de bozulması gerekir.
Sonuç: Davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın yukarıda ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerden (BOZULMASINA) istek olursa, temyiz peşin harcının davalılara iadesine ve 1400 lira murafaa avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine 21. 12. 1978 gününde oybirliği ile karar verildi.