 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1978/2023
K: 1978/2443
T: 20.12.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Denizli 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek istisna akdinden doğan 300.000 lira cezai şartın % 100 faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen 7.6.1978 tarih ve 60-379 sayılı hükmün temyizen incelenmesi davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve tartışıldıktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Şevket vekili 21.1.1977 günlü dava dilekçesinde; müvekkili yüklenici Şevket ile davalı iş veren Sabahattin Dinçer arasında düzenlenen 17.11.1976 günlü eser sözleşmesine göre, davalının 321 m2 lik arsası üzerine davacı yüklenici tarafından yapılacak işhanı karşılığında tapuda irtifak hakkı tesis edilerek bazı dükkanların kendisine verileceğini, anılan sözleşmeye göre tapu verilinceye kadar yapılan işlerden mal sahibinin cayması halinde inşaatın o andaki maliyetinden ayrı 300.000 lira cezai şartı da davacı yükleniciye ödemeyi davalının kabul etmiş olduğunu, davalı iş veren Sabahattin'in haklı bir neden olmaksızın 24.12.1976 gününde çektiği ihtarnamesi ile sözleşmeyi bozduğunu beyanla haksız ve dayanaksız olarak bozulan sözleşmeden dolayı 300.000 liralık cezai şartın (diğer hakları saklı kalmak kaydiyle) faizi ile birlikte davalıya ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece istek çevresinde karar verilmiştir.
Oysa ki, davacının iddiasına ve mahkemenin de kararına dayanak yaptığı 17.11.1976 günlü eser sözleşmesi, taraflarca dışarda düzenlenerek imza edilmiş, ancak Denizli 2. Noterliği'nce sözleşme tarafları olan davacı ile davalının imzaları onanmış olup noterlikçe re'sen düzenlenmemiştir.
Anılan sözleşmenin 4. maddesinden; arsa payı karşılığında davacıya tapu ile bazı dükkanlar verileceği ve davalı iş verenin de bazı daire ve dükkanlara sahip olacağı açıkça anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle, arsa sahibi davalı ile yüklenici davacı arasında arsa payı karşılığında kat yapımı için anlaşılmış ve haricen düzenlenip imzaları noterce onaylanan sözleşme ile, taşınmaz maldaki belli bir payın mülkiyetinin öbür tarafa geçirilmesi, diğer yandan da bir eserin yapımı öngörülmüştür. İki tipli karma sözleşme denilen böyle bir sözleşmenin hukuken geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelik taşıyabilmesi için ne biçimde ve nerede düzenlenmesi gerektiği konusu uyuşmazlığın giderilmesinde değer kazanmaktadır.
Eser sözleşmesinin yapımında yasa koyucu yanları, bir biçim koşuluna bağlı tutmadığı halde, taşınmazın tamamı veya bir bölüm payların satışında ve eşya devrinde ya da vaadinde belli bir biçime uymaya zorlamıştır. Bunun tersi durumunda ise, bu konudaki sözleşmeyi geçersiz saymıştır.
Dava konusu taşınmazda belli bir payın davalı tarafından davacı yüklenici adına geçirilmesine yönelik sözleşmenin, BK.nun 213 ve MK.nun 634 ile Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılması gerekir. Öte yandan, vaadinin noterce res'en düzenlenmesi, Noterlik Kanununun 60. maddesinin 3. bendinde yer alan hüküm gereğindendir. Olayımızda olduğu gibi, tarafların yalnızca imzalarının noterlik çe onandığını belirten sözü edilen sözleşmenin geçerliliğini kabul etmek olanak dışıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 24.4.1978 günlü ve 3/4 sayılı İnançları birleştirme Kararı da bu doğrultudadır. Öyleyse, hariçte düzenlenip sadece imzaları noterce tastik edilen sözleşme (re'sen satış vaadi) biçiminde yapılmamakla geçersiz kabul edilmelidir.
Geçersiz 17.11.1976 günlü sözleşmenin (9) uncu maddesinde öngörülen 300.000 liralık ceza şartının da sözleşmenin bir parçası olması ve asıl borç yan borç ilişkisi nedeniyle geçersiz sayılması gerekir.
Belirtilen nedenlerle, davacı yüklenicinin cezai şart istemine ait davanın reddine karar verilmek gerekirken, isteğin aynen kabulü yolunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa, temyiz peşin harcının davalıya iadesine ve 1400 llira duruşma avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 20.12.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.