 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1978/1425
K: 1978/2124
T: 02.11.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davanın İstanbul Asliye 14. Hukuk Hakimliğince görülerek davacının alacak tutarı 86.310 liranın davanın açıldığı 11.5.1976 gününden itibaren % 5 kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ait istemin reddine dair verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işveren davasında; Eser sözleşmesi ile taşınmazına bina yapmayı yüklenen yüklenici akte muhalefet ile eseri 1.4.1974 de teslim etmesi gerekirken gecikme ile 1.3.1975 de teslim ettiğinden, kira karşılığından, kalorifersiz olması sebebiyle değer kaybı, kömürlük teslim etmediğinden bodrumun asgari değeri, banyo kazanı konmaması ve havagazı tesisatı yapılmaması sebebiyle yapılan giderler tutarı, iki sandık fayans tutarı ki kalarifer bedeli istirdadı hakları saklı kalmak kaydiyle toplam 121.310,00 liranın davalıya ödettirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, yargılamada bilirkişiden aldığı raporu esas alarak gecikme nedeni ile kira parası 9.000 lira ve kalorifersiz yapılmış olmasından değer kaybı 50.000 lira ve kömürlük için 25.000 lira, banyo kazanı tutarı 850 lira ve havagazı tesisatı 860 lira iki sandık fayans tutarı 600 lira ki, toplam 86.310 lira hakkında ödetme kararı vermiştir.
Hüküm; davalı yüklenici (A.C.) tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamada yanlar arasındaki hukuki ilişkide toplanan belgeler ve kanıtlar incelenerek değerlendirilmişlerdir.
Geniş anlamda objektif bir çalışmanın sonucu olan eserde, 21.6.1973 günlü sözleşme ile davalı yüklenici sözleşme koşulları gereği daireleri ve şartlar uyarınca eseri 1.3.1974 tarihinde davacı arsa sahibine teslim etmeyi yüklenmiştir.
Yanlar, meydana getirilen eserde dairelerin 1.3.1975 tarihinde gecikme ile davacı iş sahibine teslim edildiğinde birleşmektedirler. Bu birleşmenin yasal sonuçları bellidir.
Bu durumda;
1 - Yanlar arasındaki hukuki ilişkide eser sözleşmesi ve yargılamada iddia ve savunma çerçevesinde toplanan belgeler ve kanıtlara göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davacı iş sahibine eserin 1.3.1975 tarihinde teslim edildiği bellidir. Teslim olayı eser konusunda iş sahibine yasal mükellefiyet yüklemektedir.
İş sahibi, meydana getirilen eseri gözden geçirmek ve bozukluk varsa bunları yükleniciye bildirmek zorundadır. Gözden geçirme ödevi, işlerin olağan gidişine göre imkan bulunur bulunmaz yapılmalı ve varsa bozukluklar çabucak (derhal) yükleniciye bildirilmelidir. Tersi durumda yüklenici sorumluluktan kurtulmuş olur. Ne var ki, kasden saklanan bozukluklarla usulüne uygun yapılan muayenede görülemiyecek kusurlar hakkında yüklenicinin sorumluluğu devam eder. (Bk. md. 362)
Ana kural, meydana getirilen eserin açıkça ya da zımnen kabulünden sonra yüklenicinin sorumluluktan kurtulmuş olmasıdır.
1.3.1975 tarihinde dairelerin davacı iş sahibine tesliminde hakların saklı tutulmadığı ve BK: 362 çerçevesinde bir ihbarın yapılmadığı belirdiğine göre ve eserin ayıplı ve kusurlu olması kavramı eksiklikleri de içerdiğine göre;
A) Dava kalemlerinden kömürlük, banyo kazanı, havagazı bağlantısı kalorifer yapılmamasına ilişkin isteklerin açık ayıplardan olması nedeni ile red edilmeleri gerekirken kabulleri doğru değildir.
B) Kaldı ki, tadilat projesinden sonra tapuda 29.6.1974 günü kat irtifakı kalorifersiz projeye dayanılarak kurulmuştur. 24.10.1975 de kat mülkiyetine çevrilerek verilen bağımsız bölüm listesinde kömürlük gösterilerek davacının da imzası alınmıştır. Bağımsız bölüme kömürlüğün eklenti olarak ayrılması eserin bu biçimde yapılmasının kabullenildiğini ve bu halide de davacı iş sahibinin kömürlük yönünden de bir hak talebinde bulunamıyacağını açık ve seçik olarak kanıtlamaktadır.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlere göre; 1. No.lu bend uyarınca sair temyiz itirazlarının reddi ile 2. no.lu bend gereği davalı (A.C.) yararına temyiz olunan mahkeme kararının BOZULMASINA 2.11.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.