 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1978/1145
K: 1978/1167
T: 27.02.1978
DAVA : Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hükmün kanun yararına bozulması Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.2.1978 gün ve 4 (Hukuk) sayılı tebliğnamesiyle istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı avukatı tarafından davalı (H) aleyhine verilen 26.5.1977 günlü dilekçe ile 22.4.1977 günlü satış vaadi senedine dayanılarak tescil davası açılmış, davalının ilk oturumdaki kabulü nedeni ile tapunun Mayıs 1951 tarih ve 142 numarasında (İ) oğlu (O) adına kayıtlı tarlanın davacı adına tesciline karar verilmiş ve temyiz yoluna başvurulmaksızın hüküm kesinleşmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığınca bu defa davallının aslında vekil olup kendisine husumet yöneltilemiyeceğinin düşünülmemiş bulunduğu, taşınmaz 4753 sayılı kanun hükümlerine göre malikine verildiğinden Toprak ve Tarım Reformu Müşteşarlığının izni olmaksızın başkalarına devredilemiyeceğinin gözetilmediği, borcun tamamen ödenip ödenmediğinin araştırılmadığı nedenleri ile hükmün bozulması kanun yararına istenilmektedir.
1 - Gerçekten dosyadaki belgelerin göre davalı (H) nin sadece, tapu kaydına nazaran taşınmazın maliki olan (İ) oğlu (O) mirasçılarının vekili olduğu anlaşılmaktadır. Ölmüş bulunan taşınmaz malikinin mirasçıları yerine vekillerine yöneltilen husumetle davanın görülüp işin esasının karar bağlanması doğru değildir.
2 - Dava konusu taşınmaz 4753 sayılı Çitfçiyi Topraklandırma Kanunu'na tevfikan borçlandırılmak suretiyle (İ) oğlu (O) ya verilmiş, ipotek şerhi de konulmak suretiyle tapunun 22.5.1951 tarih ve 142 numarasında adına tescil edilmiştir. Sözü edilen Kanunun 58. maddesi hükmüne göre borç daha evvel ödenmiş olsa bile borçlanma tarihinden başlayarak 25 yıl geçmedikçe ilgili arazi, yapı ve tesislerle işletme vasıtaları kısıtlayıcı hükümlere bağlı kalırlar.
4753 sayılı Kanun, 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu'nun 235. maddesinin (a) bendi hükmü ile kaldırılmış ve fakat bunun 211. maddesi, 4753 sayılı Kanun uyarınca dağıtılan toprakları, bu kanunla dağıtılan topraklara ilişkin hükümlere tabi kılmıştır.
Taşınmaza ait 25 yıllık takyit süresi sona ermeden 19.7.1973 gününde 1757 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir.
O halde dava konusu taşınmaz dahi artık 1757 sayılı kanun hükümlerine bağlıdır.
1757 sayılı Kanunun 61. maddesi hükmüne göre ise dağıtıma konu olan toprakların, Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığının izni olmaksızın devrine olanak yoktur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükmü gözetilmeksizin ve kamu düzenine de ilişkin olan Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığının izni aranmaksızın davanın kabulü yoluna gidilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ : Cumhuriyet Başsavcılığı'nın temyiz isteği bu bakımlardan yerinde görüldüğünden yukarıda 1 ve 2 no.lu bentlerde gösterilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, kararın bir örneği Yüksek Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere dosyanın C. Başsavcılığına iadesine 27.2.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.