 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/4874
K: 1978/5034
T: 28.11.1978
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı kızı bulunan davalıya bağını satmak üzere 2.9.1975 tarihinde vekil tayin ettiğini, davalının gerçek değeri 160.000 lira olan bağı tapuda 60.000 lira göstermek suretiyle üçüncü kişiye satarak aldığı parayı kendisine vermediğini, bu satıştan dolayı 2000 lira tapu gideri olabileceğini ileri sürerek 158.000 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, üçüncü kişiyle pazarlık yaparak bedeli 60.000 lira tesbit ettiklerini, daha sonra davacının muvafakatını aldığını ve satışı yaparak parayı davacıya verdiğini savunmuş, mahkemece ispat külfeti davacıya yükletilmek ve davacının davayı ispat edemediğinden sözedilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Dava, vekilin sattığı taşınmaz bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK.nun 392. maddesi hükmü uyarınca vekil, müvekkilinin isteği üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermeğe ve vekillik nedeniyle herne ad altında olursa olsun, almış olduğu şeyi, müvekkile vermeğe mecburdur. Vekil olan davalı taşınmazı 60.000 liraya satarak aldı bedeli müvekkili davacıya verdiğini bildirdiğine göre bu savunmasını ispat etmekle yükümlüdür.
O halde mahkemece bu yön gözetilerek davalıya ödeme savunmasını ispat olanağı tanınmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde ispat yükü davacıya yükletilerek davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
2 - Öte yandan BK.nun 390. maddesine göre vekil, müvekkile karşı vekaleti iyi bir şekilde yerine getirmekle yükümlüdür. O halde davalı taşınmazı rayiç değer üzerinden satmak zorundadır. Davacı aslında bu taşınmazın 160.000 lira değerinde olduğunu, davalının tapuda 60.000 lira olaraka gösterdiğini ileri sürmüş, davalı ise taşınmazın 60.000 lira üzerinden satışına davacının muvafakat ettiğini savunmuştur. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak bu konuda davalıya savunmasını ispat olanağı tanınmak ve savunma sabit olmazsa gerektiğinde taşınmazın satış tarihindeki sürüm değeri tesbit edilmek ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile davanın reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin harcın istek halinde iadesine, 28.11.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.