 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/4704
K: 1978/5579
T: 28.12.1978
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 30.000 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak daacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine gereğiş konuşuldu:
KARAR : Davacı şirket, davalının traktör almak üzere kendilerine başvurduğunu 30.000 lira teminat alınıp makbuz verdiklerini, sonradan sıra numarası verilmesine ait belgede de bu 30.000 lirayı gösterdiklerini, traktörün teslimi sırasında ayrıca ödenmesi gereken 30.000 lirayı davalının ertesi günü getireceğine dair söz vermesi üzerine, bu hariç bakiye borç için bono aldıklarını, davalının 30.000 lirayı getirmediğini ileri sürerek bunun ödetilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacı şirkete iki makbuz karşılığı 60.000 lira ödediğini, traktörün tesliminde bakiye borç için bono düzenlenerek bu iki makbuzla birlikte kendisinden alındığını, 30.000 lira daha önce ödenmemiş olsaydı, bakyie borca dahil edilip o miktar bono alınması gerekeceğini, davacı şirketin kendisinden alınan makbuzda ve defterde istediği değşiklikği yapabileceğinden bu defterlere dayanamıyacağını savunmuştur.
Mahkemece, davacının Ticaret Kanununa bağlı bir şirket olması nedeniyle defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp işin çözümlenmesinin yeterli olduğu benimsenerek bilirkişi raporuna göre ödetme kararı verilmiştir.
Oysa, Türk Ticaret Kanununun 82 inci ve ondan sonra gelen maddeleri hükümleri uyarınca, ticari defterler ancak tacir sıfatını haiz olan kimseler arasında çıkan uyuşmazlıklar da ve kanunun gösterdiği koşullar içinde delil olarak kabul edilebilir. Davalının tacir olmayıp, çitfçi olduğu dava dilekçesinde belirtilmiştir. Bu itibarla davacı şirket defterleri kendiyararına delil olarak kabul edilemez.
Davacı, şirket, dava dilekçesinde davalının 30.000 lirayı ertesi günü getireceği vaadini iyi niyetli kabul edip traktörü teslim ettiğini ileri sürmüştür. Bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
6.6.1975 ve 5.1.1976 günlü iki adet otuzar bin liralık belge, davacı tarafından teslim sırasında davalıdan alınmak suretiyle elinde bulunduğuna göre, 5.1.1976 günlü belgedeki 30.000 lira yanına yazılan 6.6.1975 tarihini, davacının sonradan yazmış olması veya bu belgenin yeniden bu yolda düzenlenmesi, savunma bakımından mümkün bulunmaktadır.
Bu itibarla davacı iddiasını ispatlamış sayılamaz. Ancak dava dilekçesinde vesair deliller denilmek suretiyle davacı ant deliline de dayandığından, davalıya iddiası hakkında ant yöneltme hakkı vardır. Bu hakkın kendisine kullandırılacak sonucuna göre kara verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın kabulü usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA 28.12.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.