 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/4163
K: 1978/4315
T: 23.10.1978
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 37500 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazla isteğin reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalıdan bir kamyonet satın aldığını, buna karşılık 37.500 lira verdiğini, davalının, kamyoneti teslim etmediğini ve trafik kaydı ile de mülkiyeti devretmediğini, sonradan, kamyoneti trafikte adına kayıtlı İbrahim'den yeniden satın aldığını, davalının 37.500 lira satış parası ve ceza koşulu 10.000 lirayı icra takibinde inkar ettiğini bildirerek toplam 47.500 liranın inkar tazminatı ve faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, satışla kamyoneti davacıya teslim ettiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava konusu kamyonetin, başlangıçta adına trafik kaydı olan üçüncü kişi İbrahim'e ait olduğunda uyuşmazlık yoktur. Bu kişinin 10.8.1973 de davalıya taşıtı sattığına ilişkin adi belge ibraz edilmiştir. tanıklar da, busatışı doğrulamışlardır. Bundan sonra 29.9.1973 gününde, davalının davacıya satışına ilişkin ayrıca bir adi belge ibraz edilmiştir. Bu belgede, 15.1.1974 de plaka devri yapılmazsa davalının 10.000 lira tazminat ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davalı tanıkları bu satış sırasında kamyonetin davalı tarafından davacıya teslim edildiğini açıklamışlardır.
12.8.1975 de, davacının 20.000 lira bedelle trafik kaydı sahibi üçüncü kişiden kamyoneti satın aldığına ilişkin noter senedi ibraz edilmiş ve kamyonet davacı adına trafiğe kaydedilmiştir.
Mahkemece, bu delillerle davacıya hukuki devir yapılmadığından 37.500 lira satış parasının faizi ile davalıdan alınmasına, esas sözleşmenin geçersizliği nedeni ile ceza koşulu da geçersiz olduğundan buna yönelen isteğin ve davalının icradaki itirazına göre inkar tazminatı hakkındaki dava bölümünün reddine karar verilmiştir.
1 - 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu kanuna ilişkin Trafik Tüzüğü hükümlerine göre, trafik kaydı tapuya da gemi sicili gibi mülkiyeti belirlenen belgelerden değil, ancak trafik düzenindeki aykırılıklarda sorumluyu saptayan belgelerdendir. Taşıt taşınır mallardandır. Bunların mülkiyeti teslim ile geçer. Öyle ki, iyiniyetli alıcılara sahibi olmadığı halde bu türde yapılan satışlar da geçerlidir. Bu bakımdan sözlü satışlar ve evviyetle de adi belge ile satışların geçersizliğinden söz edilemez. O halde bu sözleşmeler geçerli olduğuna göre adi belgedeki ceza koşulu da geçerlidir.
Davalı, davacıya karşı trafik kaydını aktarma yükümlülüğünü üstlenmiştir. Bu yükümlülük, üçüncü kişi adına olan trafik kaydının aktarılmasını da kapsar Davalı buna rağmen edimini yerine getirmemiştir. Bu durumda ceza koşulundan sorumludur.
İcra inkar tazminatına icra kovuşturmasında, borçlunun burcunu bilebilecek ve borcun belirgin (licite) olmasına rağmen itiraz edilmesi halinde hükmedilebilir. Olayda, davalı trafik kaydı aktarımını yapmadığına göre, ceza koşulu ile sorumlu olduğunu, bilebilecek durumdadır. O halde hükmedilecek ceza koşulu üzerinden, icra inkar tazminatı da verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler gözetilmeksizin bu bölüm isteğin reddi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Dava konusu taşıt, 37.500 lira karşılığında, davacıya satılmış ve teslim edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, satış sözleşmesinin gerekleri yerine gelmiştir. davacı teslim aldığı aracı davalıya, koşulları gerçekleştiği takdirde geri verip sözleşmeyi bozmadıkça satış parasını ondan geri isteyemez. Davalının trafik kaydını davacıya aktarmayı sağlayamamış olması nedeniyle davacı sözleşmeyi bozup verdiği satış parasının ve ayrıca sözleşmenin bozulmasından doğan zararın ödetilmesini isteyebilirdi. Davacı, taşıtı davalıya geri vermemiş ve vermeyi de teklif etmemiştir. Yalnızca, üçüncü kişiden trafik kaydını alabilmek amacına yönelik olarak davacının, üçüncü kişi ile sözleşme yapmış olması, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye etkili değildir.
O halde, davanın satış parasına ilişkin, 37.500 liralık bölümünün reddi gerekir.
Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin, trafik kaydının mülkiyeti belirleyen bir belge gibi görülerek bunun yapılmasının, devir sonucunu oluşturmayacağı düşüncesi ile açıklanan dava bölümünün kabulü bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın (I) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına ve (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle de davalı yararına BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 23.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.