 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/3979
K: 1978/4476
T: 26.10.1978
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat davasının" yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacılar, davalı ile miras bırakanlarının orman idaresi inşaatını yapmak üzere ortak olduklarını idarenin iki katlı inşaatı ihaleye çıkardığı halde sonradan yalnız zemin kat ile bodrum katın inşaatını yaptırıp diğer katların inşasından vazgeçtiğini, iki kat inşaatı için yaptıkları hazırlık ve malzemeden zarar ettiklerinden davalı tarafınadan orman idaresi aleyhine açılan davada 18673,61 lira tazminata hükmedildiğini, bu tazminatın yarısı olan 9337 lira kendilerine ait olduğu halde davalının vermediğini ileri sürerek hükmün alınmasını istemişlerdir.
Davalı, Orman İdaresi inşaatını yapmak üzere sermaye davacılar murisinden, teknik işler kendisinden olmak üzere ortaklık kurduklarını, fakat davacılar murisinin vaat ettiği sermayeyi koymadığı gibi işe davam edilirken Maliye'ye ve Ticaret Odasına verdiği dilekçelerle ticari faaliyetine son verdiğini bildirdiğini, bölece ortaklığın sadece kağıt üzerinde kaldığını, bütün gider ve hazırlıklar kendisi tarafından yapıldığı için idarenin inşaatın iki katından vazgeçmesiyle onun bir zararı olmadığını, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar miras bırakının 26.12.1961 günlü dilekçe ile Ticaret Odasına baş vurarak ticareti terk ettiği ve sermaye taahhüdünü yerine getirmediği, davalının zararının bundan sonra gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi 13.4.1960 gününde düzenlenmiş, idarece 30.11.1960 gününde inşaatın yalnız bodrum ve zemin katlarının yapılacağı birinci ve ikinci katların inşaatın yalnız bodrum ve zemin katlarının yapılacağı birinci ve ikinci katların inşasından vazgeçildiği bildirilmiştir.
Oysa davalı, Orman İdaresi aleyhine açtığı ve hüküm aldığı tazminat davasında iki katın inşaatından vazgeçilmiş ve projelerin değiştirilmiş olması nedeni ile hazırlandığı malzemeden zarar ettiğini ileri sürmüştür. Bu durumda zarar 30.11.1960 gününden önce gerçekleşmiştir. Davacıların miras bırakanı ise ticaret odasındaki kaydını 26.12.1961 de yani tazminata neden olan müşterek zararın gerçekleşmesinden sonra sildirmiştir. Öte yandan ticaret edilmemiş olan ortaklıktan davacıların pay istemesine engel değildir. Ortaklık sözleşmesi kira, satış gibi karşılıklı yükümlülükleri olan bir sözleşme de değildir. Bu nedenle davacılar murisinin sermaye taahhüdünü yerine getirmemiş olduğu yolundaki savunmadaki ortaklık sözleşmesi feshedilmedikçe ortaklıktan kar payı istemeyi engelleyemez. İş bitirilip 30.9.1961'de geçici kabulü ve 16.1.1963 de kesin kabulü yapıldığına ve tasfiye hesabı görülmediğine ortaklığın zarar ettiği savunulmadığına göre isteğin hüküm altına alınması gerekirken aksine düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gsöterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin harcın istek halinde iadesine 26.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.