 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/3093
K: 1978/4133
T: 12.10.1978
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, emek kendisinden, sermaye davalıdan olmak üzere, taşınmaz alım satımı ortaklığı kurduklarını, bu amaçla satın alınan taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, alıcı bulunmasına rağmen davalının satmayıp sahiplendiğini ileri sürerek taşınmazın dava tarihindeki değerine göre payına düşecek karın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmeye göre satış koşulunun gerçekleşmediğini, davacının bu yolda bir başvurusu olmadığını, satış halinde ancak sözleşmede yazılı ceza koşulunu isteyebileceğini, esasen taşınmaz satışına ait bu sözleşmenin geçersiz olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davalı savunması benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 4.3.1974 günlü ortaklık sözleşmesinde, 3. kişiden müştereken satın alınan tarlanın sermayesinin davalı tarafından verildiği belirtilmiş, bunun alış ve satışında davacının harcıyacağı emek karşılığı, ilerideki satıştan elde edilecek karın % 50 sinin kendisine ödeneceği, davalı satıştan sonra bu karı vermekten çekindiği takdirde davacıya 25.000 lira verileceği kararlaştırılmıştır.
Davacı, taşınmazı 6.9.1973 günlü satış vaadi sözleşmesi uyarınca, üçüncü kişiden satın almış, ortaklık sözleşmesinin düzenlenmesinden bir gün sonra 5.3.1974 tarihinde de, satın aldığı kişinin davalıya ferağ vermesini sağlamıştır.
Taraflar arasındaki ilişki adi ortaklıktan ibarettir. Taşınmaz malın satışından doğacak karın paylaştırılmasına ilişkin bu ortaklık geçerlidir. Davalının sözleşme koşullarına aykırı davrandığı, kendi beyanı ve tanık sözleri ile sabittir. O halde davanın esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın red edilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 12.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.