 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/2613
K: 1978/2775
T: 12.06.1978
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 25226 lira 50 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - .................
2 - Davacı, dükkanında kiracı olan davalının süresinden önce çıktığını bildirerek boş kalan aylar için 8332,50 liranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı vekili 18.1.1978 günlü dilekçesinde, (kendilerine yıllığı 40.000 liradan kiralanmış olmasına rağmen) aynı yılda davacının bu yeri 80.000 liraya kiraya verdiğini, bu nedenle zararının doğmadığını, belirtilen konu için tanıklarının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının bu delillerinin toplanmasına olanak tanınmaksızın ve davacının ibraz ettiği, bu yeri sonradan yıllığı 55.000 liradan kiraya verdiği yolundaki kontrato gözetilmeksizin tahliye nedeni ile dava konusu dükkanın iki buçuk ay boş kalması karşısında 8332,50 liranın davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Süresinden önce tahliye nedeni ile istenilmesi gereken tutar kira dönemi sonuna kadar uğranılan gerçek zarardır. Bu itibarla kiralayan, zararın artışına yol açmış olmamalıdır.
Kira süresi 31.12.1976 gününde son bulmaktadır. Davalı haksız olarak 14.4.1976 da kiralananı boşaltmış ve binanın hasar görmesi nedeni ile onarımdan sonra gerekli çaba ile, üçüncü kişiye iki buçuk ay geçtikten sonra 1.8.1976 da kiraya verilebilmiştir. Gerçekten, iki buçuk aylık için davacı 8332,50 lira kiradan yoksun kalmıştır. Nevar ki, davacının ibraz ettiği kira kontratosuna göre bu yerin yıllığı 55.000 liradan kiraya verildiği kabul edildiğinde aylık 1250 liradan dönem (yıl) sonuna kadar 6250 lira yarar sağlanmıştır. O halde, bu tutarın indirilmesi ile gerçek zarar 2082,50 lira tutar ancak, davalı, yıllığı 80.000 liraya kiraya verildiğini ileri sürerek, davacının zararının doğmadığını savunmuş ve bu yolda delil göstermiştir. Gerçekten, bu savunmasının ispatlanması halinde, davanın bu bölümünün reddi gerekecektir.
O halde, davalının savunması açısından delilleri toplanarak varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, davacının gerçek zararı araştırılmaksızın, zamansız tahliye nedeniyle isteğin hüküm altına alınmış bulunması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın iki sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 12.6.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.