 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1978/1957
K: 1978/2048
T: 04.05.1978
DAVA : Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda: İlamda yazılı nedenlerden dolayı 25.000 liranın davalılardan (E) den alınarak davacıya verilmesine, diğer davalı hakkındaki davanın reddine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan (E) avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, davalının tapulu arsasına 4 odalı ev yaptırdığı sırada, 2 odanın kendisine satışını sözlü olarak vaat edip 25.000 lira aldığını, inşaat bitiminde takrir vermediğini ileri sürerek bu paranın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, yazılı cevap vermemiş, davacının ibraz ettiği bonodaki parmak izinin kendisine ait olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davalının satış vaadinde bulunarak para aldığı, bono ve tanık beyanlariyle sabit görülerek ödetme kararı verilmiştir.
Tapuda kayıtlı taşınmazın sözlü olarak satış vaadi geçersiz bir sözleşmedir. Böyle bir sözleşme nedeniyle taraflar karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. Ancak, davalı para almadığını savunmuş ve davacının dayandığı bono altındaki parmak izini inkar etmiştir. Senet Usulün 297. maddesine uygun olarak düzenlenmediğinden bir delil değeri yoktur. Dava edilen tutar itibariyle ve davalının Usulün 289. maddesinde öngörülen açık bir muvafakatı da bulunmadığına göre olayda aynı Kanunun 288 inci maddesi hükmü uyarınca tanık dinlenemez. O halde, davacı dava dilekçesinde vesair delil demek suretiyle ant deliline de dayandığından, bir ant yöneltme hakkı bulunduğu kendisine hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmek gerekir. Mahkkemece bu yönler gözetilmeden tanık dinlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 4.5.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.