 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1978/687
K: 1978/1437
T: 23.03.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (İstanbul 7. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 15.10.1976 tarih ve 428/439 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraflar avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.3.1978 dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin (Anlatılmaz Bin Dert İle Geçiyor Çileli Ömrüm) isimli eserin güfte ve bestekarı bulunduğunu, davalı plak yapımcısının müvekkiline telif ücreti ödemeden ve ismini de belirtmeden iki büyük bir küçük plak doldurtarak satışa çıkardığını, iddia ederek 15.000 lira maddi, 50.000 lira manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, söz konusu plaklar için piyasada yürürlükte olan ücreti ödeyebileceklerini, istenilen miktarın fazla olduğunu, besteci ve güfte yazarının plaklarda belirtilmesinin teamülden bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat isteğinin de yersiz görüldüğünü ileri sürmüştür.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre, üç plak için toplam 15.000 lira telif ücretinin davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteğinin yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Hükmü taraflar temyiz etmişlerdir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalının temyiz itirazının reddine,
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmün maddi tazminatına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3 - Mahkemece hükme dayanak yapılan üç kişilik bilirkişi raporunda, davacının isminin dava konusu yapılan plakların üzerine ayrı ayrı yazılması gerektiği ve fakat davalının bu yazma işinin unutma sonucu değil, bile bile yapmamış olduğu açıkça belirtmiş bulunmaktadır.
5846 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanununun 3. maddesi hükmüne göre, davacının eserinin kanuni himayeye mazhar bulunmasına ve bilirkişi raporundaki mütalaya göre de davalının imal eddiği plakların üstüne davacının ismini yazmaması hali bir "kusur" teşkil eder. Bu itibarla 5846 sayılı Kanunun 70. maddesi hükmüne göre davalının ayrıca manevi tazminatla da sorumlu olduğu nazara alınmadan davacının manevi tazminat isteğinin tüm olarak reddi isabetsiz ve davacının bu yöne ilişkin temyiz talebi yerindedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün sadece manevi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA, 23.3.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.