Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1978/523
K: 1978/952
T: 06.03.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Niğde 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 9.12.1977 tarih ve 766/617 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar vekili, davalı Mustafa'ya ait Yavuz yönetimindeki aracın tamamen kusuru ile yolun sağında duran kamyona çarparak müvekkillerinin murisinin ölümüne neden olduğunu ileri sürerek 178.200 lira maddi ve 4800 lira manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 4800 lira manevi tazminatın davalılardan tahsiline ve miras bırakanın müşteri bulunduğu otelin işletmesini eşine bıraktığı bu nedenle de destekten yoksun kalmanın söz konusu olmadığı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine ilişkin karar dairemizin 1.12.1975 tarihli ilamında yazılı nedenlerle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, Yargıtay ilamı davacıya 24.6.1976 tarihinde tebliğ edilmiş, 15 günlük karar düzeltme süresi nazara alındığında davalılara da tebliğ tarihi gözönüne alınarak bu sürenin 10.7.76 tarihinde dolduğu ve bu yola da gidilmediği anlaşılmıştır. HUMK.nun 409/1 gereğince davacı 30 gün içinde yenileme isteminde bulunmamıştır. Böyle bir talep olmayınca adli tatilde nazara alınarak 6.9.1976 tarihinde dosya işlemden kaldırılmıştır. İşlemden kaldırma tarihinden itibarende 1 yıl içinde dava yenilenmemiştir. Gerekçesiyle maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Temyiz olunan, mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair kararındaki kanuni dayanak HUMK.nun 1711 sayılı Kanunla değişik 409. maddesinin 2,1 ve 5. fıkraları hükümleridir.
8 Haziran 1973 tarihinde yürürlüğe giren 1711 sayılı Kanunla HUMK.nun yalnızca 8,9,176,288,289,290,409,427,438,440,ve 507. maddelerinden ibaret 11 maddesi değiştirilmiştir. İşlemden kaldırılan dava dosyalarının, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yenilenmeleri halinde, davaların açılmamış sayılmasına karar verilmesi yeni bir kurum olarak, 409.maddede 1711 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle HUMK.bünyesine girmiştir. HUMK.nun 193. maddesinde de yer alan, davanın açılmamış sayılması kararının, dava açmanın hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracağı bilimsel ve yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bir husustur. 409. maddenin değişiklikten önceki metninde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına yalnızca, taraflardan hiçbirinin çağırıldıkları oturuma gelmemeleri halinde karar verileceği hüküm altına alınmışken değişiklikle bu tek nedene, tarafların gelip de davayı takip etmiyeceklerini bildirmeleri ve oturum günün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tesbit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlıyarak bir ayın geçmesi nedenleri de eklenmiştir.
Davada, HUMK.'nun değişik 409. maddesinin ikinci fıkrasındaki halin oluştuğundan sözedilerek bir ve beşinci fıkralar hükümleri uygulamak suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, öncelikle ikinci fıkra hükmünün incelenmesi ve davaya uygulama olanağının bulunup bulunmadığının saptanması gerekir.
Davada, Yargıtay'dan bozularak geri çevrilen dava dosyasındaki davanın, karar düzeltme süresi geçtikten sonra yenilenmesi söz konusudur. Bozma ilamı davacıya 24.6.1976 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece, ilamın tebliğ tarihine göre, 15 günlük karar düzeltme süresi gözönünde bulundurulduğunda 10.7.1976 tarihinde karar düzeltme süresinin dolduğu, HUMK.'nun 409/2. maddesi gereğince mahkemeye başvurarak bir ay içinde yenileme isteminde bulunma süresinin 10.8.1976 tarihinde bittiğini ancak, bu tarih adli aravermeye rastladığından davanın yenilenmeyerek işlemden kaldırma tarihinin 6.9.1976 dan başladığını ve bu tarihten itibaren de 409/5. maddedeki bir yıllık süre geçildikten sonra 4.11.1977 tarihinde dava yenilendiğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HUMK.nun 409/2. maddesinin uygulanabilmesi için evvelemirde, Yargıtaydan bozularak geri çevrilen dosyadaki davanın, karar düzeltme süresi de geçtikten sonra oturum gününün belli edilmesi için trafların başvurmasını zorunlu - kılan bir hükmün HUMK.da bulunması gerekir. 1711 sayılı Kanunla HUMK.nunda değiştirilen 11 madde ile böyle bir zorunluk getirilmediği gibi, aynı kanunun değiştirilmeyen diğer maddelerinde de taraflar böyle bir zorunlulukla yükümlü tutan bir hüküm yer almamıştır. Şu suretle, HUMK.nunda, oturum günü belli edilmesi için tarafların başvurmasını zorunlu kılan bir hüküm kurum olarak bulunmadığına göre, böyle bir zorunluğun kanuni dayanağını olmaksızın varsayılarak, gün tesbit ettirmediğinden sözedilmek suretiyle, 409. maddenin bir ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanarak davanın açılmamış sayılması yolunda karar ittihazı usul ve kanuna aykırıdır.
HUMK.nunda gerekli hükümlerin bulunması nedeniyle uygulama olanağı olmayan bir hükme, HUMK.nun 1711 sayılı Kanunla değişik 409/2. maddesinde neden yer verilmiş olduğu sorusu akla gelebilir.
Baştarafta açıklandığı gibi HUMK.nun yalnız 11 maddesini değiştiren 1711 sayılı Kanun, davalıların sürat ve güvenlik içinde sonuçlandırılması gereksinmesiyle çıkarılmıştır. (Code) niletiğinde ana kanunlardan olan HUMK.nunda yapılan kısmi değişikliklerde bazı hataların olması kaçınılmazdır. Bu hüküm de böyle bir hata sonucu kanuna girmiştir. Şöyleki : 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 11 madde, Adalet Bakanlığı'nda 1984 yılından beri aralıklarla yapılan çalışmaların ürünü olarak ortaya çıkan ve Bakanlar Kurulunun 25.4.1971 tarihli kararı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 28.4.1971 tarihinde sunujlan ve yürürlükteki kanuna göre yepyeni esasları içeren (Hukuk Yargılamaları Usulü Kanun Tasarısı)ndan esinlenerek hazırlanmış ve kısa sürede kanunlaşmıştır. 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 409. madde, bu tasarının 384. maddesinden bazı süre değişiklikleriyle aynen alınmıştır ve maddenin 2. fıkrası hükmü, Tasarının (Temyiz sonuçlarının taraflara bildirilmesi) kenar başlıklı 459. maddesinde yer alan, (Yargıtay'ca hükmün onanmasına veya bozulmasına karar verilerek dosya mahkemesine geri çevrilince, mahkeme başkatibi, temyiz sonucunun, onbeş gün içinde taraflara kendiliğinden bildirir. Şu kadar ki, Yargıtay kararı taraflarca tebliğe çıkarılmış ise bildirme yapılmaz. Bildirmenin tebliğ gideri temyiz dilekçesiyle birlikte, temyiz isteğinde bulunan taraftan peşin olarak alınır. Bu gider de temyiz için gerekli giderlerden olup ödenmemesi halinde 452. madde hükmü uygulanır.
Karar düzeltmesine tabi olmayan davalarda, hükmün Yargıtay'ca bozulması üzerine birinci fıkra gereğince yapılan bildirmenin tebliği tarihinden bir ay içinde, taraflar mahkemeye başvurup oturum gününü usulen tesbit ettirmedikleri takdirde, 384. madde hükmü uygulanır) hükmü ile uygulama olanağına kavuşturulmuştur.
Tasarının 459. maddesindeki (Yargıtay'ca hükmün bozularak dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi üzerine, mahkeme başkatibinin temyiz suncunu onbeş gün içinde taraflara kendiliğinden bildirmesi, bildirmenin tebliğ giderinin temyiz dilekçesiyle birlikte temyiz isteğinde bulunan taraftan peşin olarak alınması hepsinden önemlisi, bildirmenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde tarafların mahkemeye başvurarak oturum günün usulen tesbit ettirmeleri) hükümleri yürürlükteki HUMK.nda bulunmadığı halde, 409. maddenin 2. fıkrasının metne girmesi, kısmi değişikliğin kaçınılmaz hatalı bir sonucudur.
Bu itibarla, yukarıda sözü edilen tasarının 459. maddesindeki hükümlere, yürürlükteki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunda yer verilmedikçe 409. maddenin 1 ve 5. fıkrası hükümlerinin, ikinci fıkradaki gereklerin yerine getirilmediğinden söz edilerek uygulamasına olanak bulunmamaktadır. Ayrıca, HUMK.nun 409. maddesinde 1711 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin Cumhuriyet Senatosu Genel Kurulu'ndaki müzakeresinde bazı senatörlerin maddenin ikinci fıkrası hükmünün, temyizden gelen dosyaları da kapsaması nedeniyle sakıncalı sonuçlar doğuracağını ve hakların ziyana sebebiyet vereceğini belirterek, aleyhinde konuşmaları üzerine söz alan- Anayasa ve Adalet Komisyonu Başkanı, (Temyizden dönmeyi belli edecek bir tebliğat müessesesi usul Kanunumuzda mevcut olmaması sebebiyle müracata kalma keyfiyetini bu maddenin ilgilendirmediği ve onda biri hakkın zayi olmayacağı netice ve kanaatine bu messelede de varmış olduğumuza arz ederim.) (Cumhuriyet Senatosu Tutanak Dergisi Toplantı 12. Cilt 9. Sahife 640) (Bizim anlayışımıza göre temyizden gelen dosyalara teşmil edilmemesi lazım. Müracaatla bunun ilgisi yok). (Aynı Dergi Sahife 641) Adalet Bakanı da, (Temyizden gelen evrakı takip etmemek için hiçbir endişe yoktur. Bizim bu maddenin onunla alakası mevcut değildir). (Aynı Dergi Sahife 642) şeklinde beyanda bulunmak ve bir İstanbul Senatörünün (409. maddenin sondan iki fıkrasının ikinci fıkranın maddeden kaldırılması) yolunda verdiği önergenin oylanmasından önce söz alarak, (Burada Bakanın verdiği beyanata göre, ikinci fıkra temyizden gelen dosyalara ait olmadığı için, yalnız sondan iki fıkraya hasrediyorum) demek suretiyle ikinci fıkranın madde metninden çıkarılması hakkındaki önergesini geri almıştır. (Aynı Dergi Sahife 644)
Bu suretle, Cumhuriyet Senatosu'ndaki müzakerelerde 409. maddenin 2. fıkrasının temyizden dönen dosyalarla ilgisi olmadığı, bunları kapsamadığı ve bunun sonucu olarak da temyizden dönen dosyaların, taraflarca başvurularak oturum günü tayin ettirilmediğinden sözedilerek işlemden kaldırılmasına olanak bulunmadığı keyfiyeti kanun vazınca da kabul edilen bir husustur.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 6.3.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini