 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1978/4631
K: 1978/5252
T: 23.11.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Adana 5. Asliye Hukuku Hakimliği)nce verilen 10.5.1978 tarih ve 788/269 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.11.1978 gününde davacı avukatı Edip Mutlu ile davalı avukatı Baki Soydan geliş temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili ortaklığın paydaşlarından olan davalının ödemeyi yükümlendiği pay borcunu vadesinde ödemediği gibi ilan edilen üçüncü ve dördüncü apele rağmen temerrüdünü devam ettirdiğini ileri sürerek tahakkuk eden (45.445.39) lira temerrüt faizinin davalıldan tahisilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ortaklığa ait (2.167.000) liralık hisse senedini % 50 si ödenmiş olarak davacı ortaklığın yönetim kurulu başkanından 1.8.1973 tarihinde devralıp 7.12.1973 gününde ise başkan ile üyelerden Adil ile Arif'e devrettiğini, bu tarihte yükümlülüğün ortadan kalktığını, payların pay defterine alıcılar adına işlenmemiş olmasında kusurun müvekkilinde olmadığını üçüncü ve dördüncü apellerde müvekkilinin borçlu bulunmadığını davacı ortaklıkça da kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanılar delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak 7.12.1973 günlü belgenin davacı şirket tarafından verilmemiş olmasına göre üçüncü ve dördüncü apel borçlarını davalının ihtara rağmen ödemediği ve bu nedenle TTK.nun 407. maddesi gereğince temerrüt faizi ödemesi gerektiği görüşü ile davanın aynen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı onanim şirkete ait hisse senetleri karşılıklarının % 50 nisbetinde ödenmiş olduğu ve bu senetlerin (nama yazılı) bir şekilde düzenlenmiş bulundukları anlaşılmaktadır. Davacı şirket ana sözleşmesinin 7. maddesi hükmü gereğince bu nevi bir hisse senedinin devralınması ve bir başkasına devir edilmesi için yönetim kurulunun devra muvafakat etmesi ve bu muvafakatın bir karara bağlaması şarttır. Ayrıca, TTK.nun 416/f.2 hükmüne göre de hisse senedini devir keyfiyetinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi içni anonim şirkete (pay defterine) kayıt edilmiş olması gerekir. Bir kimsenin ortak sıfatını (pay defterine) kayıt edilmiş olması gerekir. Bir kimsenin ortak sıfatını kazanabilmesi ancak, yukarıda şartların gerçekleşmiş olmasına bağlıdır.
Olayımızda davalı tarafından davacı şirket pay defterine 20.8.1978 tarihinde işlenmek suretiyle davalı tarafından devir alınan Hisse senetleri yine aynı şekle uyulayarak dava tarihinden önce yani 21.5.1974 tarihinde davalı tarafından dava dışı Adil ismindeki bir şahsa devredilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
TTK.nun 419. maddesi hükmüne göre bedelleri tamamen ödenmemiş olan (nama yazılı) hisse senetlerini iktisap eden bir kimse ortak olarak şirket pay defterine kayıt edildikten sonra devraldığı hisse senedinden dolayı şirkete karşı (şayet varsa) borcunu yerine getirmekle yükümlüdür. Aynı maddenin son fıkrası hükmüne göre de o hisse senedini devir eden kimse de, hisse senedini iktisap eden şahsın şirket ay defterine ortak olarak kayıt edilmiş olması şartı ile o hisse senedinden doğan borçtan kurtulmuş sayılır. Olayda bedel leri tamamen ödenmemiş olan pay senetlerinin dava tarihinden önce davalı tarafından dava dışı Adil'e devredilmiş ve bu devir keyfiyetine de ana sözleşmenin 7. maddesi hükmüne uygun bir şeklide davacı şirket yönetimi kurulunca da muvafakat edilmiş bulunmasına nazaran dava tarihinde artık pay sahipliği sıfatı ortadan kalkmış olan davalının, yukarıda belirttiği şekilde bir başkasına devreddiği hisse senedine ilişkin olarak ve TTK.nun 407. maddesinin 1. fıkrası hükmü gereğince (Temerrüt faiizi) ile yükümlü tutulması ve bu faizin tahsili cihetine gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyizi olunan hükmün davalı eski ortak yararına BOZULMASINA ve (1400) lira duruşma vekillik ücretinin davacı anonim şirketten alınarak davalı tarafa verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.11.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.