 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1978/3418
K: 1978/3867
T: 21.09.1978
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Erzurum 2. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 30.12.1976 tarih ve 600/628 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, S.S. Erzurum Küçük Sanayi Yapı Kooperatifi Üyesi bulunan müvekkilinin hak ve yükümlülüklerini noter senedi ile ve rücuen kabil olmak üzere 168.000 lira karşılığı davalıya devir ettiğini, sözleşmedeki cezai koşulu ödeyerek sözleşmeden rücu edilmek istendiği halde davalının buna yanaşmadığını ileri sürerek sözleşmenin bozulmasına ve kooperatifçe verilen iş yerine davalının haksız el atmasının önlenerek müvekkiline teslimini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tek yanlı olarak sözleşmeden dönemeyeceğini, cezai şartın müvekkili lehine bir hüküm olarak sözleşmeye konulduğunu, davacının bu hükümden yararlanamıyacağını savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delil ve belgelere göre, taraflar arasındaki sözleşmenin yasal koşullara uygun olarak düzenlendiği bu durumda davalı tarafın tescil davası açabileceği, devir konusunda da bir imkansızlık bulunmamasına göre davalı lehine konulan cezai şartdan davacının yararlanarak bu davayı açamayacağı görüşü ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Kooperatif cevabi yazısında dava konusu iş yerinin kooperatif ortağı olan davacı adına tahsis edildiği bildirilmiştir. Kooperatif ana sözleşmesinin II/c maddesine göre davalının kooperatife ortak olabilmesi yönetim kurulunun muvafakatına ve devir alanın statüdeki koşulları haiz olmasına bağlıdır. Davalı davacı tarafından ortaklığın devir edilmemesi dolayısıyle mukaveledeki cezai şartı ve ayrıca bunun dışında değer artışı nedeniyle uğramış olduğu zararları ve ödemiş olduğu bedelide istemek hakkına haiz bulunmaktadır.
Bu nedenlerle, kooperatiften ortaklık hakkının davacı tarafından devredilmesinin mümkün olup olmayacağının sorularak alınacak cevab sonucuna göre BK.nun 158 ve 159. maddeleri hükümlerinde gözönünde bulundurulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21.9.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.