 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1978/2084
K: 1978/2711
T: 11.04.1978
DAVA 1 - 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesinin 1 inci fıkrası hükmüne göre; "İş Mahkemesinin nihai kararları tefhim tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir." Bu davada nihai hüküm, 8.2.1978 tarihinde ve tarafların yüzlerine karşı tefhim olunmuştur. Şu duruma göre - araya bayrak ve tatil günleri girmediği için - Yargıtay'a başvurma süresi 16.2.1978 günü çalışma saatinin bitimiyle sona ermektedir. Öbür yandan, anılan Kanunda "temyizin başlangıç tarihi" yönünden bir açıklık yoktur. Ne var ki sözü edilen Kanun'un 15. maddesi hükmüne göre, "Bu Kanunda açıklık bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü hükümleri uygulanır". "Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 434 ncü maddesinde ise, "temyiz arzuhali hangi mahkemeye verilmişse o mahkemece kayıt ve bu kayıt tarihi temyize mebde addollunur hükmü öngörülmüştür. Demek ki Yargıtay'a başvurma tarihinin başlangıcı, gayet belirgin biçimde temyiz dilekçesinin mahkemece kayıt tarihidir. Bu bakımdan, kural olarak, hakimin salt aidiyet ya da havale yazıları Yargıtaya başvurma tarihine başlangıç teşkil etmez. Meğer ki hakim temyiz dilekçesini almış ve mahkeme görevlisi aracılığıyla mahkeme kalemine göndermiş olsun. Zira, bu durumda ilgilinin temyiz dilekçesi üzerinde tasarrufu son bulmuş demektir ve kayıttaki gecikmeden ötürü ilgilinin bir kusuru sözkonusu değildir. Böyle olmayıp da ilgili temyiz dilekçesini elinde tutar ve dolayısiyle kaydı bizzat yaptırmayı üstlenme anlamında temyiz dilekçesi üzerindeki tasarrufunu sürdürürse temyizin başlangıç tarihi olarak aidiyet ve havale tarihleri alınamaz. Bunun tersi durumda, temyiz edilen hükmün kesinleşmesi o kimsenin iradesine bırakılmak olur ki buna cevaz verilemez. Nihayet bir genel hukuk kuralı olarak herkes kendi kusurlu davranışlarının sonucuna katlanmalıdır.
2 - Bu olayda hükmü temyiz eden davacının temyiz dilekçesini hakim tarafından "aidiyet" yazısının imzalanmasından sonra dahi elinde tuttuğu ve temyiz süresinin bitimi tarihine kadar kaydını yaptırtmadığı temyiz dilekçesinden ve hükmü veren mahkeme başkatipliğince düzenlenmiş 17.2.1978 ve 24.2.1978 günlü tutanaklardan açıkca anlaşılmaktadır. Şu duruma göre yasal süresi geçtikten sonra yapılmış temyiz dileğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü temyiz dileğinin REDDİNE 11.4.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.