 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1978/2019
K: 1978/7570
T: 27.10.1978
DAVA : Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, gerçekleşen kurum zararı olan 169.439.36 liranın davalılardan Sabri'den alınarak davacı kuruma ödenmesine, diğer davalı Şeker Sigorta Anonim Şirketi hakkındaki davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - .........
2 - Davacı kurumun, 506 sayılı Yasanın 26. maddesine dayanarak açtığı bu tür rücu davası ardalık (halefiyet) ilkesine dayanır. Kurum; yaptığı yardımlar kadar, zararlandırıcı sosyal sigorta olayına maruz kalan sigortalının haklarına arda olur. Öbür yandan, dava konusu trafik (iş) kazası nedeniyle, zarar gören sigortalının, kusurlu araç şoförüne ve 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 51 ve 55. maddeleri uyarınca "mecburi mali mesuliyet sigortası" ile temin edilmiş miktarla sınırlı olarak sigortacıya karşı dava açma hakkının bulunduğu kuşkusuzdur. O halde, sigortalının; ... nakil vasıtalırının... kullanılmasında üçüncü şahıslar aleyhine doğacak zararları telafi etmek üzere belirli ölçüde talep edebilme hakkının, ardalık kuralı gereğince, davacı Kurum'a intikal edeceğinin kabulü zorunludur.
Ayrıca, "mecburi mali mesuliyet sigortası", (uygulamadaki adı ile trafik sigortası) doğrudan doğruya aracın kullanılmasından dolayı zarar gören üçüncü kişilerin bu zararlarının öncelikle teminini amaçlamaktadır. Bu hali ile, sigorta Şirketi; araç sahibinin, gerek müsdahdeminin kusurundan ve gerekse bizzat kendi kusurundan doğacak mali mesuliyetini temin etmektedir. Bu yönden sigorta şirketi, araç sahibinin ya da şoförünün, kusurları ile neden oldukları olaydan dolayı doğan mali sorumluluklarının belirli limit dahilinde kefili durumundadır ve 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin uygulanması için öngörülen "kusur" koşulunun, sigorta şirketi için de ayrıca aranmasına gerek olmadığı gibi anılan maddede, kusurlu işveren veya kusurlu üçüncü kişiler'den söz edilmesinin, bunlardan başkasına özellikle sigortacılarına, rücu edilemez anlamında yorumlanamayacağı da ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, mali mesuliyet sigortasının yalnızca araç sahibinin neden olduğu kazalarda uygulanabileceği görüşü ile, araç sahibinin kusurlu olmadığından ondan istenemiyecek şeyin sigorta şirketinden de istenemiyeceği; sigorta şirketinin üçüncü kişi durumunda olduğu kabul edildiği takdirde de kusuru olmadığından mahkum edilemiyeceği gerekçelerine dayanılarak davalılardan "Şeker Sigorta T.A.Ş." hakkındaki davanın reddine karar verilmesi isabetli sayılamaz.
O halde, davacı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.