 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/979
K: 1978/755
T: 20.09.1978
DAVA : Taraflar arasındaki kooperatiften ihraç kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.12.1976 gün ve 468-520 sayılı kararın incelenmesi davalı Sosyal Sigortalar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 3.3.1977 gün ve 746-946 sayılı ilamı ile, "1163 sayılı Yasanın 16/3. maddesi ve Kooperatif ana sözleşmesinin 9 uncu maddesi çıkarma kararının onaylı örneğinin çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere tevdi edilmesini öngörmüştür. Ortağın tebliğden itibaren üç ay içinde itiraz davası açması gerekir. Davacıya ihrauç kararı Almanya'daki adresinde iadeli taahhütlü mektupla 5.7.1975 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu hususta uyuşmazlık yoktur. Sözü edilen Yasanın 16/3 maddesi ve kooperatif anasözleşmesinin 9 uncu maddesinin amacı, çıkarılan ortağın durumunun süratle ona ulaştırılması ve tebliğ keyfiyetinin belgelendirilmesidir. Bu nedenle ihraç kararının iadeli taahhütlü mektupla tebliğinin muteber kabulü gerekir.
Kooperatif Yönetim Kurulunun gerekçeli ve imzlaı kararı muhataba tebliğ edilmiştir. Bu kararın on gün içinde notere tevdi edilmesi ve noter vasıtası ile tebliği geçerlik şartı değildir. Bu nedenle üç aylık süre geçtikten sonra açılan davanın reddi gerekirken" gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yarglıma sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen : Davala Kooperatif Vekili
Hukuk Genel Kurulu kararı:
KARAR : 1163 Sayılı Yasanın 16/3. maddesi hükmünce, "kararın onaylı örneği çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere tevdi edilir." Bu tevdiin amacı çıkarılan ortağa tartışmaya yol açmıyacak biçimde tebliğin yapılmasıdır. Olayda davacı tebliğ hususunu kabul etmiştir. O halde Yasanın istediği amacın gerçekleştiğinin kabulü zorunluduru. Bu nedenrlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA 20.9.1978 gününde oyçokluğu ile karar verildi.