 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/962
K: 1979/349
T: 30.03.1979
DAVA : Taraflar aasındaki menfi tesbit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 14.11.1975 gün ve 335-526 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 30.6.1976 gün ve 182-5348 sayılı ilamıyla (Davacı kiralayanı 24.8.1959 tarihinden dava tarihi olan 29.3.1973 tarihine kadar 10 yılı aşkın bir süreden beri tesisler kurmak suretiyle kullanmış ve kiralanan yerin eksik teslim edildiğinden söz etmemiştir. Nitekim davalı belediyenin kiranın artırılması isteğini kapsayan 16.10.1972 tarihli ihtarnamesine 9.12.1972 tarihinde verdiği cevapta ödenen kiranın normal olduğunu bildirmiş, kiranın fazlalığından ve kiralananın noksan teslim edildiğinden bahsetmemiştir. Öte yandan davalı belediyece ödenmeyen kira alacağı için yapılan 19.700 liralık takibe itiraz etmeden bu parayı da ödemiştir. Bu durumda davacının fiilen işgali altında bulunan yer için 1.000 lira kira ödemeyi zımnen kabul ettiği anlaşılmakta ve artık, BK.'nun 249/2. maddesine dayanarak kira parasının indirilmesini isteme hakkı ortadan kalkmıştır) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmeke yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacının kiralananı on yıldan fazla bir süreden beri tesisler kurmak suretiyle kullanmış ve taşınmazın eksik bir şekilde kendisine teslim edildiğini aynı süre içerisinde ileri sürmemiş, hatta kira parasının artırılması yolundaki ihtara cevapta kira parasının normal olduğunu bildirmiştir. Uzun süre davam eden bu fiili durum karşısında davacının BK.'nun 249/2. maddesine dayanarak kiralanan yerin kendisine, eksik teslim edildiği iddiasıyla kira parasının indirilmesini istemesi objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşamaz. Bu nedenlerle Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.3.1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.