 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/711
K: 1978/887
T: 27.10.1978
DAVA : Taraflar arasındaki kat mükiyetinin devri davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 18.1.1977 gün ve 1519/31 sayılı kararın incelenmesi davacılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 7.3.1977 gün ve 740/1492 sayılı ilamıla "Davacı dava konusu katın davadan sonra başkasına temlik edilmesi nedeniyle davayı yeni malike yönelteceklerini ileri sürmüştür. HUMK.nun 186. maddesi hükümlerine göre, davacı tarafın yeni maliki dava etmesine kanuni bir mani bulunmadığı halde, aksine düşünce ile yazılı şekilde davanın reddi cihetine gidilmesi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle bozularak dosa yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacılar vekili.
Huku Genel Kurulu'nca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR: Kat malikleri olan davacılar, davalıya ait bağımsız bölümün mülkiyetinin, 643 sayılı Yasanın 25. maddesi hükmü uyarınca kendilerine devrini istemişlerdir.
Anılan yasanın 25. maddesine göre, "Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümlülükleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilir."
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, 33. maddesiyle özel bir görev kuralı getirmiş ve bu maddede esasları açıklanan uyuşmazlıkların, sulh mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır.
Bu maddede aynen "Kat malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan veya kat maliklerinden birinin yahut onun katında kira aktine, oturma (Sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimseninborç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak, hakimin müdahalesini isteyebilir." denilmiştir.
Görülüyorki 33. madde ile çözümü sulh mahkemelerine bırakılan uyuşmazlıklar ancak yönetimle ilgili uyuşmazlıklardır. Bunu sonucu olarak aynı nitelikte uyuşmazlıklarda görevin genel kural uyarınca değer esası alınarak tesbiti zorunludur. 634 sayılı Yasanın 25. maddesinde mülkiyet hakkının devredilmesini hakimden istenebileceğine ilişkin kural ise yönetime ilişkin olmayıp doğrudan doğruya anı hakı etkiler niteliktedir. O halde görevin, az önce açıklanan yasal esaslar uyarınca değer esas alınmak suretiyle tayini zorunludur.
Olayda mülkiyetinin devrinin istenen bağımsız bölümün değerini, sulh mahkemesinin görevini belirleyen miktarın üstünde bulunduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. Bozma nedenine göre diğer yönler üzerinde durulmaya gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarını kabulü ile, direnme kararının yukarda açıklanan nedenlerden dolayı görev yönünden HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 27.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.