 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/7
K: 1978/249
T: 17.03.1978
DAVA : Taraflar arasındaki hizmet süresinin tesbiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akhisar İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.4.1976 gün ve 116-127 sayılı kararın incelenmesi davacı işçi vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 8.7.1976 gün ve 5335-5476 sayılı ilamı ile, "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 9. maddesi uyarınca davacı tarafından açılan işbu davanın sırf davalılardan Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün kendi mahkemesinden başka bir mahkeme olan Akhisar Mahkemesine getirmek amacıyla açıldığı bu davalı tarafından iddia edilmediği gibi bu durum dosya içinde bulunan diğer delillerden de anlaşılmamaktadır. Bundan başka, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Davalılardan Belediyenin ikametgahı Akhisar olduğundan ona teb'an kurum hakkında da Akhisar'da davacının bu davayı açması sözü edilen madde hükmü uyarınca mümkün olacağından aksi düşünce hükmü ile de hükmü uyarınca mümkün olacağından aksi düşünce hükmü ile kurum hakkındaki davanın yetki yönünden, bu davada mahkemece verilecek hüküm sonuç olarak çalışma belgesi yerine geçeceğine ve içerdiği bilgiler bakımından bu belgenin işverence düzenlenmesinin açık olmasına göre davalı işveren belediyeye husumet yöneltilmesinde yasaya aykırı bir nokta bulunmadığı halde onun hakkındaki davanın da bu sebeple reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili.
KARAR : Bir hizmet akdine dayanılarak bir işte çalışılan süre yönünden uyuşmazlık çıkması halinde hizmet süresinin tesbiti amacıyla açılacak davada husumet işverene düşer. Hizmet süresinin 1912 sayılı Yasa uyarınca değerlendirilmesi konusunda açılacak davada ise husumet Sosyal Sigortalar Kurumuna yöneltilmelidir. Bu hukuki esaslar davacının iddiasının mahiyeti ile birlikte gözönünde tutulduğunda husumetin işveren Belediye ile Sosyal Sigortalar Kurumuna yöneltilmesinin isabetli olduğu sonucuna varılır. O halde, olaya usulün 9/2 maddesinin "Davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır." hükmü uygulanmak gerekir. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı bozulmasına 17.3.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.