 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/598
K: 1978/1017
T: 24.11.1978
DAVA : Taraflar arasındaki senet iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Kavak Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 19.3.1976 gün ve 1-30 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ni 9.8.1976 gün ve 4537-5296 sayılı ilamıyla (...Dava, konusu senedin iptali senette satış konusu yapılan taşınmaz malların mülkiyetine etki yapacak nitelikte olursa, mahkemelerin görevleri, senette satış konusu yapılan taşınmaz malların değerleri belli edilerek saptanmalıdır. Gerçek değer gözönünde tutularak, ona göre harç ikmali yapılmadan davaya devam edilemez. Bu yönde bir inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi icap ederdi) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Taraflar arasında asliye hukuk mahkemesinde görülmekte olan taşınmaz mala elatmanın önlenmesi davasında davalı durumunda olan taraf, taşınmazı taşınmazı davacının annesinden satın aldığını iddia ile bir senet ibraz etmiştir. Sulh hukuk mahkemesinde görülmekte olan bu davanın konusu, az önce açıklanan, asliye hukuk mahkemesinde ibraz olunan senedin iptali isteminden ibarettir.
Özel daire ile mahkeme arasındaki görüş ayrılığı, sulh hukuk mahkemesindeki temyize konu bu davada görev yönü tayin olunurken senette yazılı olan değerini mi yoksa senedin taalluk ettiği taşınmaz malları değerinin mi dikkate alınacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır.
Taşınmaz mal satışına ait senet özleşme hükmündedir. Bu senedin iptali istemi hakkındaki karar, asliye hukuk mahkemesindeki taşınmaz mala elatmanın önlenmesi davasını sonucunu tayin edecek başka bir anlatımla taşınmaz malın aynına ilişkin uyuşmazlık çözümlenecektir. O halde, sadece görev yönü sonuca bağlanırken sözleşmenin taalluk ettiği taşınmaz malın değeri dikkate alınmalıdır. Bu nedenlerle mahkeme Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdı. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabul ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA ilk görüşmede eterli çoğunluk sağlanamadığından 24.11.1978 gününde ikinci görüşmede bozmada oybirliği nedeninde oyçokluğu ile karar verildi.