 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/27
K: 1977/819
T: 04.11.1977
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: (Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 8/12/1975 gün ve 153-543 sayılı kararın incelenmesi davacı belediye vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2/3/1976 gün ve 982-2097 sayılı ilamiyle, (dava konusu taşınmaz 7775 sayılı Kanun uyarınca davalı kooperatife tahsis edilmek suretiyle satılmıştır. Temlikin hukuki dayanağı 15/3/1972 günlü belediye encümen kararı daha sonra alınan 6/2/1974 günlü ikinci kararla kaldırılarak tahsis iptal edilmiş ve taşınmazın belediyeden davalıya intikalini sağlayan hukuki neden ortadan kaldırılmıştır.
Tahsisin iptaline dair olan bu kararın davalı kooperatife tebliğ edilmesi ve kesinleşmesi takdirinde davalıya ait tapunun iptaline karar verilmesi gerekli olduğu düşünülmeden) sebebiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direniliştir.
Temyiz eden Davacı belediye vekili.
Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı belediye başkanlığı uyuşmazlık konusu taşınmaz malın belediye encümeninin kararı ile davalı kooperatife tahsis suretiyle satıldığını ancak bu taşınmaz malın 775 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra 2490 sayılı Yasa uyarınca satışının yapılması gerekirken buna uyulmadan yapıldığını iddia ile tapu kaydının iptali ile taşınmazın belediye adına tesciline karar verilmesini istemiş ve yargılama sırasında da yeni encümen kararını ibraz etmiştir. Mahkeme satışının belediye encümeni kararı uyarınca yapıldığını, bu karar Danıştay'ca iptal edilmedikçe itibar edilmesi gerekeceği düşüncesiyle davayı reddetmiş, özel daire belediye encümenin yeni bir kararla öncekini iptal ettiği, bu suretle davalı tapusunun hukuksal dayanağının ortadan kalktığı, son kararında davalıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla tebliğ için mehil verilerek davalıya bu son kararın idari yargı yolu ile iptalini sağlaması amacıyla olanak tanınmak ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmek gerektiği nedeniyle kararı bozmuş mahkeme direnmiştir.
Yukarıda açıklanan duruma göre olayda kamu hukukuna taalluk eden idari bir tasarrufun yeni bir kararla geri alınması sözkonusudur. O halde yeni tasarruf idari yargı yolu ile iptal olunmadıkça hukuksal sonuçlarını doğurur yeni idari kararın yargılama sırasında ibraz edilmiş olması sonuca etkili değildir. Zira aslolan bu kararın objektif olarak mevcudiyetidir. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA 4.11.1977 gününde oyçokluğu ile karar verildi.