 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/214
K: 1978/239
T: 15.03.1978
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal As. 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 30.12.1974 gün 442-857 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 8.3.1976 gün ve 5827-975 sayılı ilamı ile, ".. Borçlar Kanununun 47, Medeni Yasanın 4 üncü maddeleriyle 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belli edilen ilkeler uyarınca tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, olaydan hissedilen acı ve ızdırabın derecesine, elemi kısmen olsun dindirmeye, olayı unutarak tekrar hayata bağlanmayı sağlamaya yeterli oranda hak ve nasafet kurallarına uygun yeterli tutarda manevi tazminata, bu nedenlerle 20.000 liranın tamamına karar vermek icapederken günün iktisadi koşulları karşısında bir değeri olmayan 5000 lira gibi az bir miktara hüküm olunması doğru değildir." gerekçesiyle bozularak dosya yerine çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davalı Vekili.
Hukuk Genel Kurulu kararı:
KARAR : Mülkiyeti davalılardan H.T. ve İ.T.'ye ait olan kamyonun çarpması sonucu davacı uzun süre mutat işinden kalacak derecede yaralanmış, bacağından ameliyat geçirmiş, sağ bacağı kısa kalmış ve beden gücünün % 48 ini yitirmiştir. Olayda tüm kusurun kamyonu kullanan kişiye ait olduğu, davacının ekonomik gücünün zayıf, kamyon sahibi davalıların ekonomik güçlerinin yüksek olduğu dosyadaki delillerle sabittir.
Manevi tazminatın olaydan duyulan acı, ızdırap ve elemi kısmen olsun dindirmeye olayı unutarak tekrar hayata bağlanmayı sağlamaya yeterli olması gerekir. Davacı 20.000 lira manevi tazminat istemiş, mahkeme 5000 liraya hükmetmiş, Özel Daire dosya kapsamına göre 20.000 lira manevi tazminatın tamamına hükmedilmesi gerekçesiyle kararı bozmuş, mahkeme ise Özel Dairece miktar belirtilerek bozma yapılamıyacağı, takdirin hakime ait olduğu nedenleriyle direnmiştir.
Kuşkusuz manevi tazminatın miktarını takdir hakime ait olmakla beraber bu takdir hakkı dosya kapsamı ile bağdaşmaz biçimde ve hatalı olarak kullanırsa Yargıtay bu takdire ilişebilir. Olayda, yukarıda özetlenen maddi duruma göre davacının istediği miktar manevi tazminat miktarının tayinine egemen yasal esaslar ışığında değerlendirildiğinde hak ve nesafet kurallarına tamamen uygun bulunmaktadır. Onun altında bir takdir, olayın mahiyeti itibariyle hak ve nasafete uygun düşmez. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.3.1978 gününde ikinci müzakerede esasta oybirliği, nedeninde oyçokluğu ile karar verildi.