 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1977/1-467
K:1979/210
T:02.03.1979
- GECEKONDU (KAMULAŞTIRMA-ÖZEL MÜLKİYET)
- İŞGAL ÖDENCESİ
ÖZET : 1 - Kamulaştırma işlemi hukuken tamamlanmadıkça özel mülkiyet hakkı, varlığını sürdürür. Bu durumdaki bir taşınmaz, Gecekondu Yasası kapsamı dışında kalmaktadır. Böyle olunca arsanın gecekondu önleme bölgesinde bulunup bulunmadığının sorulmasına gerek yoktur.
2 - Taşınmaz malın tapu dışı satışı ve bedelinin alınması söz konusu olduğuna göre, ancak bu bedelin alınmasından sonraki dönem için kötü niyet gerçekleşir. Bu bakımdan bedelin tahsilinden sonraki döneme ilişkin olmak üzere işgal ödencesine [ecrimisile] hükmedilmesi gerekir.
(775 s. Gecekondu K m. 3, 4, 5, 21)
(6785 s. İmar K m. 47/1)
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 11.3.1976 gün ve 488/66 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile bir kısım davalılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 7.9. 1976 gün ve 6562-8090 sayılı ilamiyle:
1-Davalılar dava konusu taşınmazı davacının muvafakatiyle işgal ettikleri cihetle iyi niyetli sayılarak ecrimisil ile yükümlü tutulmamaları gerekli olduğunun düşünülmemesi,
2 - Gecekondu niteliğinde bulunan yapıların bulunduğu taşınmazın Gecekondu ıslah ve tasfiye bölgesi içinde kalıp kalmadığının belediyeden sorulması, bu bölge içinde kaldığı anlaşılırsa 775 sayılı Kanunun 21. maddesindeki koşulların varlığı takdirinde yıkım isteğinin reddedilmemesi,
3 - Kabule nazaran (davacı keşifte tesbit edilen değer üzerinden harç ikmalini yapmak kaydı ile tahmini bir değer gösterdiğine ve keşifte tesbit edilen değer üzerinden harç ikmaline mecbur tutulduğuna göre vekalet ücretinin takdirinde) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden:
1-Davalı ve arkadaşları vekili. 2 - davalı Mustafa.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü
1 - davalı Mustafa ilk kararı temyiz etmediğinden direnme kararını temyiz etme hakkı yoktur. Bu nedenle adı geçenin temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
2 - Davacı tapulu arsanın bir kısmına davalıların gecekondu yaptırdığını iddia ile elatmanın önlenmesini ve işgal tazminatı istemiş, mahkemece iddia varit görülerek dava kabul olunmuş, özel daire taşınmazın 775 sayılı Yasa açısından gecekondu islah bölgesi içinde kalıp kalmıyacağı belediyeden sorulup kaldığı anlaşılırsa-aynı Yasanın 21. maddesindeki koşullar yönünden inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle kararı bozmuş mahkeme önceki kararda direnmiştir.
Yukarıdaki açıklamaya göre uyuşmazlığın çözümü olayda 775 sayılı Yasanın uygulanıp uygulanamıyacağı sorununun çözümüne bağlıdır.
775 sayılı Yasanın 3. maddesi bu kanunda belirtilen amaçlarda hangi taşınmazların kullanılacağını öngörmüştür. Bu maddede aynen şöyle denilmiştir : "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Hazinenin özel dairelerin ve Vakıflar İdaresi dışındaki katma bütçeli dairelerin mülkiyetindeki arazi ve arsalardan veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden belediye sınırları içinde olanlar ve 6785 sayılı Kanunun 47/1. maddesine dayanılarak teslim edilen mücavir sahalarda bulunanlar bu kanunda belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçer". Ayrıca Yasanın 4. maddesinde 3. maddenin 2. fıkrası kapsamı dışında kalan vakıf taşınmaz mallar hakkında düzenlemede bulunulmuş bunun yanında 5. madde ile de özet mülkiyette bulunan taşınmaz mallar hakkında şu hükümler getirilmiştir. "Lüzum halinde belediyeler gecekondu islah ve tasfiye sahaları içinde bulunan veya bu kanun hükümleri dairesinde yeniden tespit edilecek onleme bölgeleri içinde rastlayan özel mülkiyetteki arazi ve arsaları ve bunlar içerisinde yapı veya sair herhangi bir tesis bulunduğu takdirde bu yapı ve tesislere bu kanununda belirtilen amaçlarda kullanılmak üzere İmar ve İskan Bakanlığı'nın izni ile sahipleriyle anlaşarak satın alabilirler veya kamulaştırılabilirler"
Davacının arsası hakkında 775 sayılı Yasada öngörülen amaçlarda kullanılmak üzere gerçekleştirilmiş bir kamulaştırma işlemi mevcut değildir. Kamulaştırma işlemi de hukuken tamamlanmadıkça davacının mülkiyet hakkının devam edeceği tartışma konusu dahi yapılamaz. Yukarıdanberi yapılan açıklamalar sonucu olarak, davacının arsasının 775 sayılı Yasanın kapsamı dışında kaldığı sonucuna varılmaktadır. O halde olayda 775 sayılı Yasanın 21. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek görülemez.
Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşmelerde, 775 sayılı Yasa amacı yönünden yorumlandığında olaya uygulanması gerektiği görüşü savunulmuş ise de, yasaların Anayasaya uygun olarak yorumlanması temel bir yorum ilkesi ol masına ve karşılıkları peşin ödenmedikçe özel mülkiyette bulunan taşınmazların kamulaştırılamayacağı Anayasa emri bulunmasına göre çoğunluk bu görüşe katılmamıştır.
Bu nedenlerle yıkıma ilişkin direnme isabetli olduğundan onanmalıdır.
3 - Taşınmaz malın harici satışı ve harici satış bedelinin tahsili söz konusu olduğuna göre ancak harici satış bedelinin tahsilinden sonraki dönem için kötü niyet gerçekleşir.
Bu itibarla harici satış bedelinin tahsilinden sonraki dönem için ecrimisile hükmedilmek gerekirken bir ayırım gözetilmeden ecrimisilin tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. Ecrimisile ilişkin karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç : 1 - davalı Mustafa'nın temyiz dilekçesinin (REDDİNE) oybirliğiyle,
2 - Yıkıma ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle direnmenin bu kısmının (ONANMASINA) oyçokluğuyla,
3 - Ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bu kısmının HUMK.nun 429. maddesi gereğince yukarıda üç sayılı bentte gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) 2.3.1979 gününde oybirliği ile karar verildi.