 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/196
K: 1978/772
T: 27.09.1978
DAVA : Taraflar arasındaki Prim İtiraz Komisyonu Kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 8. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.3.1974 gün ve 2702 - 814 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 15.7.1974 gün ve 2486 - 3679 sayılı ilamı ile, "Bir sözleşme konusu olacak edimin yerine getirilmesi, o alanda uzman olmayı gerektirse bile bu durum, ilişkiyi eser sözleşmesi olarak nitelendirmeyi zorunlu kılmaz. çünkü hizmet sözleşmesine konu olan edimlerin dahi uzmanlığı gerektirdiği haller çoktur. Ayrıca işçinin hizmet çerçevesi içinde bağımsızlığını saklı tutmasını engelleyen hüküm de yoktur. Bu bakımdan sözü edilen iki tür sözleşmeyi birbirinden ayırmada hizmet sözleşmesinin bir hizmeti konu edinmiş olmasını eser sözleşmesinde ise bir işi, belirli iş sonucunu meydana getirmenin önemli bulunduğunu gözönünde tutmalıdır. Nitekim bu iki tür sözleşmenin benzer yönlerini bırakıp birbirinden ayrıldıkları noktaları daha belirgin biçimde ortaya koyabilmek için birincisine (faaliyet sözleşmesi ikincisine de (iş sonucu sözleşmesi adları verilmesi öğreti alanında öngörülmektedir. Olayda işveren ile mali müşavirler arasındaki ilişki de belirli bir iş sonucu ve dolayısı ile o noktada sözleşmenin son bulması amaçlanmış olmadığı açık ve seçik olarak bellidir. mali müşavirlerin her ay muntazaman muhasebe fişlerini kontrol etmek, dış ülkelerden gelen iş mektuplarını değerlendirmek gibi sürekli bir faaliyeti yüklenmiş bulunmaları karşısında işverene hizmet sözleşmesiyle bağlı olduklarını kabul etmek gerekir." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece eski kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu kararı:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki kağıtlara, dayandığı gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Bozulmasına 27.9.1978 gününde oybirliği ile karar verildi.