 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1977/1237
K: 1978/107
T: 01.02.1978
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki alacak, tesbit, sataşmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 8. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.6.1977 gün ve 327/459 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ KARARI :
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.8.1979 gün ve 8787/11185 sayılı ilamı: (Bir toplu iş sözleşmesinde taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayan işçilerin bu toplu iş sözleşmesinden ne suretle yararlanabileceği yasa ile düzenlenmiştir. 275 sayılı Yasanın 7. maddesinin 3. bendinde ".... yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin bu toplu iş sözleşmesinden faydalanabilmeleri taraf işçi teşekkülüne, bu işçi teşekkülüne tesbit edilecek bir dayanışma aidatını her ay ödemelerine bağlıdır" hükmü getirilmişti. Bu kısma dayalı bakanlık ve Yol-İş Federasyonu arasında yapılan işkolu toplu iş sözleşmesinin 3. maddesinde de ayrıca yer verilmiştir. Başka bir toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmak söz konusu olduğuna göre Baysen -İş Sendikasına ait 4.dönem toplu iş sözleşmesinin ek maddesi hükmünü belirtilen yasa hükmünden ayrık düşünmek ve uygulamak olanaksızdır. Bu yasal koşul davacının Yol-İş Federasyonunca ait iş kolu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için bu teşekkülce tesbit edilen dayanışma aidatının ödenmesini zorunlu kılar) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Davacı sendika, davalı bakanlık ile işyeri seviyesinde yaptığı dördüncü dönem (1.3.1978) toplu iş sözleşmesine sonradan eklenen ek sözleşmenin "Bu toplu iş sözleşmesiyle sağlanan haklardan daha fazlası Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğüne bağlı işyerinde çalışan işçilere her ne sebeple olursa olsun verildiği takdirde, bu fazlalıklar otomatikman aynı süreli ve miktar olarak Baysen-İş Sendikası üyelerine de teşmil olunur" hükmüne dayanarak davalı bakanlığın daha sonra Yol-İş Federasyonu ile iş kolu seviyesinde yaptığı 1.1.1977 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin 4,5,7,/2 ve 9. maddeleriyle getirilmiş fazla haklardan otomatikman (dayanışma aidatı ödemeksizin)yararlandırılmasının tesbiti ile davalıca yaratılan sataşmanın önlenmesini ve dava tarihine kadar birikmiş haklarını tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı vekili ise yasada öngörülen dayanışma aidatı ödenmedikçe bu yolda bir istemde bulunulamıyacağını savunmuştur.
Bu savunmanın yasal dayanağı 275 sayılı Kanunun 7. maddenin 3. bendinde yer alan ".... yapılan bir toplu iş sözlemesinde taraf işçi teşekkülünün mensubu olmayıp o toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde çalışan işçilerin bu toplu iş sözleşmesinden faydalanabilmeleri taraf işçi teşekkülüne, bu işçi teşekkülünce tesbit edilecek bir dayanışma aidatını her ay ödemelerine bağlıdır" hükmüdür.
Yol-İş Federasyonu ile davalı Bakanlık arasında yapılan işkolu seviyesindeki toplu iş sözleşmesinin 3. maddesiyle de sözleşmede taraf olmayan sendika mensubu işçilerin bu sözleşmeden yararlanma olanağı, tesbit olunan dayanışma aidatının ödenmesi koşuluna bağlanmıştır. Uyuşmazlığın çözümü öncelikle davacı Baysen-İş Sendikası ile davalı Bakanlık arasındaki toplu iş sözleşmesine eklenen ek sözleşmenin Yol-İş Federasyonu ile yapılan toplu iş sözleşmesindeki bu hükmü ortadan kaldırıp kaldıramıyacağının tesbitine bağlıdır. Yol-İş Federasyonu Baysen-İş Sendikası ile Bakanlık arasındaki toplu iş sözleşmesi açısından 3. kişi durumunda olduğuna göre davacı sendikanın dayandığı toplu sözleşmeye konulan ek sözleşme ile Yol-İş Sendikasına ait dayanışma aidatı ödenmesi koşulunu ortadan kaldıramıyacağının kabulü gerekir. Bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararın özel daire bozma kararında açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.2.1978 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.