 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1977/85
K: 1977/136
T: 28.03.1977
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırı davranıştan sanık (S)nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 10.11.1976 günlü hüküm, sanığın temyizi üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce incelenerek, bozulmasına dair verilen 14.1.1977 gün ve 9337/176 sayılı ilama karşı C. Başsavcılığınca; 8. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması istemini bildiren 24.2.1977 gün ve 10 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Yurda tabanca sokmaya teşebbüsten sanık (S) hakkında yapılan yargılama sonunda; beyanın 6136 sayılı Yasa ile değişen 12. maddesindeki suçu ortadan kaldırmayacağından hareketine uyan bu kanunun 12/1 madde ve fıkrası ile cezalandırılmasına vesaireye ilişkin hükmü özel daire; Almanya'dan hava yolu ile Yeşilköy'e gelen sanığın henüz arama yapılmadan vaki davet üzerine bavulunda şahsına ait yedek şarjörü ile birlikte bir adet tabanca bulunduğunu beyan etmiş bulunmasına göre; bu tabancayı Türkiye'de taşımaya yetkili değilse 1615 sayılı Gümrük Kanununun 55 ve müteakip maddeleriyle gümrük yönetmeliğinin 1105, 1106, 1120-1,5 maddelerine göre dava konusu bu tabancanın makbuz mukabili gümrükte alıkonulması gerekirken kastı hilafına memlekete tabanca sokmaktan takibat yapılarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesini yasaya aykırı bularak bozmuştur.
C.Başsavcılığı itirazında özetle : Bir Türk vatandaşı olup 1969'dan beri Batı Almanya'da işçi olarak çalışan ve olay günü uçakla yurda dönen sanığın; Yeşilköy Hava Limanında gümrük muayenesine ve sözlü beyana tabi tutulması üzerine, bavulunda bulunan suç konusu tabancayı beyan zorunda kaldığı görevli memurlar tarafından düzenlenen 29.10.1976 tarihli tutanakla saptanmış ve aynı gün zabıtaya verdiği ifadesinde bu tabancayı Hamburg'da bir Almandan 100 mark karşılığında yurttaki evinde bulundurmak için satın aldığına dair açıklama yaptığı anlaşılmıştır.
6136 sayılı Kanunun 1308 sayılı Kanunla değişik 12. madde, son fıkrasında; bu madde tatbikatında 1918 sayılı Kanun hükümleri uygulanamayacağı kesinlikte belirtilmiştir.
Bu amir hüküm gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, anılan madde kapsamına giren suçlarda gümrük mevzuatının beyan kuralına ilişkin suiistimalleri önlemek amacı ile getirilmiştir. Gümrük mevzuatına göre vaki beyan suçluluğu ortadan kaldırmaz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu benzer olaya ilişkin 20.12.1976 gün ve 527 E. 538 K. sayılı içtihadında bu hususu ayrıntıları ile açıklayarak uygulamaya yön vermiştir.
Bu durum karşısında oluşa ve toplanan delillere ve mahkeme kararının gerekçesine göre isabet görülmeyen özel daire bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün tebliğname uyarınca onanmasına karar verilmesi istenilmiştir.
1 - Olay, dosyaya ve delillere göre Almanya'dan hava yolu ile Yeşilköy'e gelen sanığın henüz arama yapılmadan, vaki davet üzerine bavulunda evinde bulundurmak üzere getirdiği şahsına ait yedek şarjörü ile birlikte bir adet tabanca bulunduğunu bildirmesinden ve aramada bu tabancanın elde edilmesinden, ibarettir.
Ayrıntılı gerekçeleri Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.12.1976 gün ve 527/538 sayılı kararında açıklandığı gibi; 6136 sayılı Kanunun 1308 sayılı Kanunla değiştirilen 12/son maddesi bu yasa kapsamına ilişkin eylemlerde 1918 sayılı Yasanın uygulanamayacağının anlaşılmasına, 1918 sayılı Yasanın ise, bu kabil suçlarda Gümrük Yasasına muhalefet edildiği için, uygulanacağı şüphe götürmemesine, böylece 6136 sayılı Kanunun 12/son madde ve fıkrasının aslında Gümrük Kanununu ve onun beyan kuralını hedef almasına, aksi halde 1918 sayılı Kanunun uygulanıp uygulanmamasının bir önemi kalmayacağına, diğer bir deyimle beyan kaidesi suçluluğu kaldırır denirse yasanın tadilinden önceki gibi 6136 sayılı Kanunun 12. maddesinin uygulanamaz hale geleceğine, nitekim maddenin değiştirilmesine ilişkin yasa gerekçesindeki; "ancak bugün yurt dışından yapılmakta olan silah kaçakçılığı ekseriyetle, münefrit şahıslar tarafından değil, iki veya daha fazla şahıslar tarafından yapıldığı halde, bu fiil 1918 sayılı Kaçakçılık Kanunun hükümlerine göre, işlem görmekte ve sözü geçen kanunun "beyan" sistemine dayanan tatbikatı sebebiyle büyük çapta silah kaçakçılığı olaylarında yalnızca silahların müsaderesi cihetine gidildiğinden faillerin cezasız kalması bu işi yapan kimselerin cesaretini artırmakta ve dolayısiyle silah kaçakçılığı suçları kesafet kazanmaktadır.
Bu mahzuru önlemek gayesiyle, silah kaçakçılığı suçunun bi fiilleri ika etmek maksadına matuf olarak vücuda getirilen teşekkül mensupları tarafından veya iki ve daha fazla kimsenin toplu olarak işlemeleri halinde fiilin 6136 sayılı Kanunun kapsamına alınarak tecrimi uygun mütelaa olunarak 12. madde değiştirilmiş ve bu hallerde 1918 sayılı Kanunun uygulanmayacağı açıkça ifade olunmuştur." Tarzındaki açıklamadan bu husus kesin surete anlaşılmakta olmasına esasen gümrük vergisi alınmayacak bir mal için (beyan) dahi söz konusu bulunmamasına nazaran; oluşa ve toplanan delillere göre mahkemenin "beyanın" suçun oluşmasına engel olmayacağı yolundaki kabul ve uygulaması usul ve yasaya uygundur.
Bu itibarla gerekçeleriyle yukarıya aynen alınan C. Başsavcılığı itirazı yerinde görüldüğünden kabulüne, özel daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise; 1918 sayılı Yasanın bu kabil suçlarda uygulanamayacağı yolundaki hüküm Gümrük Yasasının uygulanmayacağı anlamında değildir. Sanık görevlilere iyiniyetle yedek şarjörlü tabancasının bavulunda olduğunu bildirerek suç kastı bulunmadığını göstermiştir. Nitekim bozma ilamında zikredilen gümrük yönetmeliğinin de memurların yolcuları bir çok eşya bu arada (tabanca vs. içinde) bulunup bulunmadığının ihtar edecekleri bildirilmektedir.
O halde bu eşyayı beyan edene artık suçlusun denilemeyeceğinden yukarıya aynen alınan özel daire bozması yerinde olup itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenler C. Başsavcılığı itirazının kabulüne Yargıtay Sekizince Ceza Dairesinin 14.1.1977 gün ve 9337/176 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.11.1977 gün ve 988/906 sayılı kararının onanmasına, depo parasının gelir yazılmasına, 7.3.1977 gününde gerekli yasal çoğunluk sağlanamadığından 28.3.1977 gününde ve ikinci müzakerede yarıdan bir fazlayı geçen çoğunlukla karar verildi.