 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1977/5-77
K: 1977/108
T: 14.3.1977
- ZİNA SUÇU ( Mütemadi Olarak İşlenen Suçta Hak Düşürücü Sürenin Hesaplanması )
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN HESAPLANMASI VE İNKITAYA UĞRAYIP UĞRAMAMASI ( Mütemadi Zina Suçunda )
- MÜTEMADİ ZİNA SUÇU ( Hak Düşürücü Sürenin Hesaplanması ve İnkıtaya Uğrayıp Uğramaması )
1412/m.253
765/m.108,441,99
DAVA : Zinadan sanık H ve S nin yapılan yargılamaları sonunda; hükümlülüklerine ilişkin Pütürge Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 8.9.1976 günlü hüküm sanıkların temyizleri üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesince incelenerek 17.11.1976 gün ve 3226/3201 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 30.12.1976 gün ve 111/100 sayılı son hüküm Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş koşulları da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığı'nın hüküm bozulması istemini bildiren 17.2.1977 gün ve 5/344 sayılı tebliğnamesiyle 1.Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Karı koca gibi geçinmek için zina yapmaktan sanık H ile bu eyleme ortak olan S'nin TCK.nun 441/1, 59, 441/2, 59. maddelerince 5'er ay hapislerine 647 sayılı yasanın 4,5, 6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin mahkumiyet hükmünü, özel daire şikayete tabi müteselsil suçlarda hak düşümü süresinin geçirilmesinden dolayı verilen düşme kararları bu karardan sonra da ilk zina fiilinin aralıksız davası halinde hukuki inkita meydana getiremeyeceği düşünülmeyerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizliğinden bozmuş mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki hükümde direnmiştir.
Dosyaya ve kabule göre sanıkların 6, 7 seneden beri zina yaptıkları ve verilen mahkumiyet hükmünün 7.2.1974 tarihine kadar işlenen suçları kapsamına alan 1803 sayılı Af Yasasınca ortadan kaldırıldığı müşteki tarafından yeniden verilen 14.8.1974 tarihli şikayet dilekçesi üzerine mahkemece sanıkların cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından TCK.nun 108. maddesinde yazılı 6 aylık hak düşürücü süre geçtiği halde davanın düşmesi yerine hükümlendirmeye karar verilmesi isabetsizliğinden bozulduğu, mahkemece bu bozmaya uyularak 14.7.1975 gün ve 1975/30 sayı ile kamu davasının TCK.nun 108. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verildiği, karardan sonra müşteki ( E ) 12.11.1975 tarihli dilekçesiyle tekrar şikayette bulunduğu ve C.Savcılığınca kamu davası açıldığı dava sonunda mahkumiyet kararı verilerek kararın yukarıda açıklandığı üzere 5. Ceza Dairesi tarafından 17.11.1976 tarihinde bozulduğu anlaşılmaktadır.
Bozma kararında belirtildiği üzere, şikayete bağlı olan ve ancak şikayet edilmekle suç öğeleri oluşan mütemadi kesiksiz suçlarda hak düşümü süresinin geçirilmesinden dolayı verilen düşme kararlarının bu karardan sonra da ilk zina eyleminin kesiksiz sürmesi halinde hukuki bir inkita kesinti doğurmayacağı cihetle, sanıkların TCK.nun 441/1, 59, 441/2, 59. maddeleriyle hükümlendirilmelerine karar verilmesi usule ve yasaya aykırı bulunmaktadır.
Bu itibarla sanıkların temyiz itirazlarının kabulüne direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk kararına katılmayan üyeler ise, hak düşümü süresinin geçirilmesinden dolayı verilen düşme kararlarının kesinleşmesinden sonra fiilde hukuki inkita olup dosyaya göre yeni suçun oluştuğu ve bu suçta da TCK.nun 108. maddesinde yazılı 6 aylık hak düşümü süresinin yeniden başladığı cihetle usul ve yasaya uygun bulunan direnme hükmünün onanması yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 14.3.1977 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.