 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1977/314
K: 1977/334
T: 26.09.1977
DAVA : Tedbisizlik ve dikkatsizlik sonucu (Ö)nün yaralanmasına sebebiyet vermekten sanık (T)nin yapılan yargılaması sonunda; beraatine ilişkin (Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 17/5/1977 günlü hüküm müdahil vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce incelenerek onanmasına ilişkin 22/6/1977 gün ve 2224/2261 sayılı kararına karşı C. Başsavcılığı'nın hükmün bozulması istemini bildiren 13/7/1977 gün ve 63 sayılı itiraz yazısı ile dosya 1. Başkanlığı gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Tüzük ve yönetmeliklere aykırı davranışla yaralamaya sebebiyet vermekten sanık taş ocağı işletici (T)nin beraatine ilişkin hükmün özel dairece (yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gösterilen gerekçe ve takdire ve oluşa göre sanığın olayda doğrudan doğruya bir ilgisi bulunmaması ve taş ocağında ruhsatsız çalıştırılan mağdurun sırf kendi kusurlu hareketiyle yaralanmış olması) nedeniyle tebliğnamedeki düşünce hilafına onanmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı 13/7/1977 gün ve 63 sayılı itirazında; (mağdur ve müdahil (Ö)nün ve onay şahidi (H)nin hazırlık ve son soruşturmadaki tutarlı anlatımları ve tekmil dosya münderecatına göre sanık savunmasının aksine ruhsatsız olarak çalıştırdığı taş ocağında mağdurun ruhsatnamesi olmadığı halde dinamitçi olarak kullandığı ve iş yerinde kazayı önleyici herhangi bir önlemde almadığı anlaşılmış ve bu nedenlerle mağdurun hayatını tehlikeye maruz kılmış ve gözlerinin sakat kalmasına sebep olmuştur.
Esasen sonradan taş ocağını işletme için ruhsatname alması ve ayrıca (A) adı ve soyadlı bir kişiyi de patlayıcı madde ateşleme belgesi aldırması yukarıda açıklanan hususları doğrulamaktadır.
6551 sayılı Barut Ve Patlayıcı Maddelerle Silah Ve Teferruatı Ve Av Malzemesinin İnhisardan Çıkarılması Hakkındaki Kanunun ikinci maddesine dayanılarak çıkartılan ve 14/9/1956 gün ve 9407 sayılı Resmi Gazete'de yayınlararak yürürlüğe girmiş bulunan barut ve patlayıcı maddelerle silah ve teferruatının ve av malzemesinin sureti murakemesine dair nizamnamenin 188 maddesi hükmü dinamit kullanacak kişilerin ruhsatname almalarını zorunlu kılmaktadır.
Dinamit kullanılacak iş yerlerinde ruhsatnameli kişilerin çalıştırılmalarının yasa gereği olduğu görülmektedir.
Bu gibi iş yerlerinde ruhsatnamesiz kişilerin çalıştırılması sonucu oluşacak olaylarda çalıştıranların cezai yönden sorumlu tutulmaları yasaya dayanmaktadır. Bu sebeple de benzeri olaylarda illiyet unsuru yasa emrine karşı gelinmekle) oluştuğu ve olayımızda sanığın tutumu ile sonuç arasında illiyet ilişkisinin bulunduğuna işaret edilerek bazı emsal kararlara deyinilmiş ve illiyet unsuru kapsamının çok genişletilmiş olduğu ve, sanığın iş yerinde iş güvenliğini sağlayıcı ve iş kazalarını önleyici önlemleri de almadığı ileri sürülerek Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün bozulması istenilmiştir.
Oluş ve kabule göre davaya katılan mağdur (Ö), sanık (T)nin ruhsatsız olarak işlettiği taş ocağında ateşleme belgesi olmaksızın çalışmaktadır.
Hazırlık ifadesinde uzun yıllar taş ocaklarında dinamit ateşleyicisi olarak faaliyet gösterdiğini ve olay günü ateşleme yapmak üzere yerleştirdiği dinamitleri fazla sıkıştırması sonucu patlamalarına ve yararlanmasına sebebiyet verdiğini bildirmiştir.
Barut ve patlayıcı maddelerle silah ve teferruatının ve av malzemesinin sureti mürakabesine dair tüzüğün 188. maddesinde (dinamit ve taş barutu kullanma ruhsatı yapılacak tetkikler üzerine bu maddeyi kullanmakta ehil oldukları anlaşılanlara mahalli en büyük mülküye amiri tarafından verilir) hükmü ile dinamit ve taş barutu kullanma ruhsatının bunları kullanmakta ehil oldukları anlaşılanlara verileceği hiç bir duraksamaya yer bırakmaycak biçimde gösterilmiştir.
Mağdurun uzun yıllar ateş ocaklarında dinamit ateşleyicisi olarak çalışması kendisinin ehil olduğunu ve kullanma belgesi verilmesini zorunlu kılan bir yetenekte bulunduğunu kabule yeterli değildir. Sanık olay tarihinde dinamit ve taş barutu kullanma ruhsatı bulunmayan müdahil ruhsatsız işlettiği taş ocağında ateşleyici olarak çalıştırmakla tüzük ve yönetmelik hükümlerine uymadığından TCK.nun 459. maddesine göre sorumlu ve kusurludur. Ancak, kusur oranının saptanması için inceleme ve bilirkişi tetkikatı yaptırılması gerekir.
Bu itibarla itirazın kabulüne, özel daire onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün nizama uymayan sanığın kusurlu olduğu anlaşıldığından bu kusur oranının gerekli inceleme ve bilirkişi tetkikatı yaptırılarak tesbiti, gerekirken bazı düşüncelerle beraate karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle itirazın kabulüne 9. Ceza Dairesi'nin onama kararının kaldırılmasına, tüzük ve yönetmelik hükümlerine uymayan sanığın olayda kusurlu bulunduğu anlaşıldığı halde yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 26.9.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.