 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1977/1-234
K: 1977/259
T: 6.6.1977
765/m.448,461
Geceleyin evinin damına çıkan ve kızlarının yatmakta bulunduğu odanın dam penceresinden içeriye bakan H yi kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık T nin yapılan yargılaması sonunda 10 sene 10 ay hapis ve 416 lira 60 kuruş ağır para cezaları ile hükümlülüğüne ilişkin Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 4.11.1976 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce incelenerek 1.2.1977 gün ve 3858/268 sayılı ilamı ile silahtan onanarak öldürme yönünden bozulup yerine geri çevrilmiştir.
Öldürmeye ilişkin ilk hükümde direnmeyi kapsayan 7.4.1977 gün ve 14/26 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 11.5.1977 gün ve 1/1897 sayılı tebliğnamesi ile dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Geceleyin evinin damına çıkan ve kızlarının yatmakta bulunduğu odanın dam penceresinden içeriye bakan H yi kasten öldürmekten sanık T nin TCK.nun 448, 461/2. fıkrası 59, 31, 33, 40 maddeleri uyarınca 10 sene hapis cezasiyle mahkumiyetine 1400 lira vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile müdahile verilmesine ilişkin hükmü özel daire : ( Olay gecesi sanık kızları ile birlikte evlerinde uyurlarken ve arkadaşlarının evin damındaki baca olarak da kullanılan penceresinden içeriye inmek için aralarında "Urgan getirin girelim" gibi laflar sarfetmeleri üzerine uyanan kızları R ve N nin haklı olarak kapıldıkları korkularını, uyandırdıkları babaları sanığa anlattıkları, sanığın da evinin damına çıkan maktulün ve yanındakilerin eve bacadan girmek istemelerinden duyduğu ciddi korku neticesi tabancasını damdaki pencere boşluğuna doğru bir el ateş ederek dama eve inmek için çıkan o sebeple damda bulunan maktulü duyduğu havfi ciddi nitecesi öldürdüğü, sanığın savunmasını doğrulayan tanık R ve N nin açık ve samimi görülen şahadetleri ve maktulün cesedinin damda bulunması ve evin kapısının dışarıdan kapatılması ile anlaşılmış ve mahkemece de olayın akışı bu şekilde kabul edilmiş ve olay tamamen TCK.nun 461. maddesinin 2. bendi şartları içinde cereyan etmiş bulunmasına rağmen isabetsiz bazı gerekçelerle sanık hakkında aynı maddenin son fıkrasının uygulanması suretiyle sanığın eyleminin niteliğinde hataya düşmesi yasaya aykırı ) olduğu nedeniyle bozmuş, mahkeme ise; bazı gerekçelerle evvelki hükümde oyçokluğu ile direnmiştir.
Kararda TCK.nun 461. maddesinin 2. fıkrası yerine ikinci bendinin yazılması sonuca etkili görülmediğinden bu cihet bozma sebebi sayılmamıştır.
Dosyaya, toplanan delillere olay gecesi sanığın aile fertleri ile birlikte evinde uyudukları sırada maktul ile birlikte kimlikleri ve sayıları kesin olarak bilinemeyen bazı şahısların evin dış kapısını içeriden açılamayacak şekilde ağaçla çiviledikten sonra başka yerden temin ettikleri merdiven ile evin damına çıkarak baca olarak da kullanılan penceresinden içeriye girmek için aralarında "urgan getirin girelim" gibi sözler sarfetmeleri ve odaya pilli elfeneri ile ışık tutmaları üzerine uyanan kızları R ve N nin haklı olarak kapıldıkları korkularını uyandırdıklarını babaları sanığa anlattıkları, sanığın da geceyarısından sonra evinin damına çıkan maktül ile yanındakilerin eve bacadan girmek istemelerinden duyduğu ciddi korku neticesi tabancasını damdaki pencere boşluğuna doğru ateş ederek, dama eve inmek için çıkan ve o sebeple damda bulunan maktulü, duyduğu havfi ciddi sonucu öldürdüğü sanığın savunması ve bunu doğrulayan tanık R ve N nin şahadetleri, maktulün cesedinin her iki elinde siyah eldiven yanında bir adet elfeneri ile birlikte baca deliğinin doğu kısmında bulunması ve sanığın evinin dış kapısının dışarıdan kapatılması ile anlaşılmış ve olay tamamen TCK.nun 461. maddesinin 2. bendinde öngörülen şartlar içinde cereyan etmiş bulunmasına göre mahkemenin özel daire bozma ilamına uyarak doğrultusunda karar vermesi gerekirken yazılı gerekçelerle evvelki kararında direnmesi usule ve yasaya aykırı görülmüştür.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 6.6.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.