 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1977/151
K: 1977/176
T: 18.04.1977
DAVA : Tecavüzkar sarhoşluktan sanık (T)nin yapılan yargılaması sonunda; mahkumiyetine dair (Foça Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.10.1976 günlü hüküm Yargıtay 2. Ceza Dairesince bozularak yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 8.2.1977 gün ve 216/14 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi üst ve mahalli C. Savcıları ile sanık tarafından istenilmesi üzerine dosya, C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 2/2488 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İtiyat derecesinde sarhoşluk ve hakaretten sanık (T)nin TCK.nun 572/2. madesinde 6 ay hafif hapsine, müşteki şikayetini geri aldığından hakaretten açılan kamu davasının TCK.nun 489. maddesi uyarınca düşürülmesine, deneme süresi içinde şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren cürüm niteliğindeki hakaret suçunun işlediğinden şartla salıverilme kararının TCK.nun 17. maddesince geri alınmasına ilişkin hüküm özel daire; (Sanığın meşruten tahliye müddeti içinde kasti bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum edilmediği düşünülmeden TCK.nun 17. maddesi hükmüne aykırı olarak şartla tahliye kararının geri alınmasına karar verilmesi) isabetsizliğinden bozmuş; mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki hükümde direnmiştir.
Dosyaya göre, sanığın, şartla salıverme süresi içinde kasti bir cürüm niteliğinde bulunan hakaretten dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum edilmediği bu yönden açılan davanın vazgeçme sebebiyle düşürülmesine karar verildiği ve mahkumiyetin ise sabahate ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır. Şartla salıvermesinin geri alınabilmesi için, TCK.nun 17. maddesi hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ceza Kısmı Genel Kurulunun 8.6.1970 gün ve 1970/4 sayılı kararı muvacehesinde sanığın süresi içinde işlediği kasti bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı ceza ile mahkum edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla özel daire ilamında yazılı bozma yerinde olup, uymak gerekirken yazılı gerekçe ile evvelki hükümde direnmeye karar verilmesi yasaya aykırı sanık ve o yer ile üst C. Savcılarının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 18.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.