 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1977/15323
K: 1978/2703
T: 21.02.1978
DAVA : Taraflar arasındaki iş akdinin haksız olarak bozulması nedeniyle ihbar, kıdem ve sözleşmeden doğan tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın davalından alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davalı avukatınca ve duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dava, hizmet sözleşmesinin usulsüz olarak feshi nedeniyle, ihbar, kıdem ve toplu sözleşmeden doğan iki yıllık ücret tutarında tazminatların tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı cevabında: Davacının, gerçeğe uygun olmayan bilanço düzenletmesi ve bu suretle şirket zarara sokması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı sebeple bozulduğunu savunmuştur.
Mahkeme: Sözleşmenin feshine ilişkin bildirisinde fesih sebebinin açıkca belirtilmediği, fesih için İş Yasasının 18. maddesinde yazılı 6 günlük sürenin geçirildiği ve disiplin kurulu kararı alınmadan davacının işinden uzaklaştırıldığı gerekçesiyle isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Davalı şirketin muhasebe müdürü sıfatıyla bilanço kar ve zarar cetvelini çıkarmakla görevli birinin başı olan davacının düzenlettiği 1974 yılı şirket bilançosunda, şirket karını birkaç kat fazla göstererek fazla vergi ödenmesine, şirket personeli ve işçilerine birer maaş oranında ikramiye ve % 15 oranında da temettü verilmesine neden olarak, şirketi zarara soktuğu gerekçesiyle, iş sözleşmesinin müdürler kurulunca 18.7.1975 tarihinde feshine karar verildiği ve aynı gün şirket yönetim kurulu başkanı imzasiyle fesih keyfiyetinin davacıya tebliğ edildiği, şirketin uğradığı zarardan dolayı davacı ve diğer sorumlular aleyhine Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığı, gerçeğe aykırı biçimde düzenlenen bilanço nedeniyle davalı şirket zararının 1.121.987 lira saptandığı dosyanın içerdiği belgelerden anlaşılmaktadır.
Davalı şirket yetkilisi fesih bildiriminde davacının ne sebeple sözleşmesinin feshedildiğini açıklayan yönetim kurulu kararına yollamada bulunmuştur. Bu durumda şirketin muhasebe müdürlüğü görevini yapan davacının fesih nedenini bilememesi ve fesih bildiriminin açık olmadığı görüşü benimsenemez. iş Yazsasının 18. maddesinde yazılı 6 günlük süre ise birçok Yargıtay kararında belirtildiği üzere sözleşmeyi feshe yetkili olan kimse veya makamın ıttılaından olayımızda gerçeğe aykırı bilanço tanzimi meselenin müdürler kuruluna intikalinden itibaren hesaplanmak gerekir. Oysaki mahkemece bu yönde bir araştırma ve incelemede yapılmamıştır.
Diğer taraftan hizmet sözleşmesinin feshine neden yapılan zarara ilişkin olarak davacı ve diğer sorumlular hakkında Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan davanın sonucu da araştırılmamıştır. Toplu İş Sözleşmesinin 47. maddesi ise, haklı nedenle fesih halinde işverenin bu hakkını kullanmasını engelleyecek güç ve nitelikte değildir. Aksine düşünce ve yazılı gerekçe ile verilen hüküm usule ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 21.02.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.