 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1977/4492
K: 1978/346
T: 01.02.1978
DAVA : Tedbirsizlik ve dikkatsizlik neticesi demiryolu kazasına sebebiyet vermekten sanık (A)nın yapılan yargılaması sonunda; Hükümlüğüne dair Keskin Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 12.7.1977 gün ve 977/29 esas, 77 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : D.D.Y. geçitinde bekçi olarak görevli bulunan sanık (A)nın, trenin gelişi sırasında bariyeri indirip yolu kapatmaması sonucu meydana gelmemiş olan olayda, buradan geçmek isteyen otomobilde hasar husule gelmiş ve şoför dört gün iş ve gücünden geri kalacak derecede yaralanmıştır.
Mahkumiyet hükmünde olay demiryolu üzerinde kaza vukuu niteliğinde kabul edilerek sanığa T.C.K.nun 389. maddesinin ilk fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca ceza verilmiş ise de, eylemin bu biçimde değerlendirilmesinde isabet görülememiştir.
Her ne kadar otomobille trenin çarpışması, genel anlamda bir kaza niteliğinde sayılabilirse de yasanın bu maddesinde öngörülen kaza kavramını kendi özellikleri içinde düşünmek gerekir.
Şöyleki: T.C.K.nun 7. babının 2. faslının başlığı "Nakliye ve Muhabere vasıtaları Aleyhinde Cürümler" biçimdedir. Bundan da anlaşılıyor ki demiryolu üzerinde vukubulan bir çarpışmanın, 389. maddede belirtilen nitelikte kaza vukuu sayılması için olayın nakliye vasıtası aleyhine yani D.D.Y. zararına bir sonuç doğurması gerekmektedir. Nitekim bu konudaki 9.4.1947 gün ve 4 - 11 sayılı içtihadı birleştirme kararında da bu esas kabul edilmiştir. Bu durumda D.D.Y. kuruluşu dışında kalan bir otomobilde hasar husulüne ve şoförünün yaralanmasına yol açan olayın D.D.Y. taşıtlarına karşı nitelikte olduğu düşünülemez. Ancak, anılan maddenin ilk fıkrasının birinci cümlesinde yer alan demiryolu üzerinde bir kaza vukuu tehlikesine meydan vermek suçunun oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu husus gözetilmeden yazılı biçimde kurulması;
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık vekilinin temyiz itirazı bu yönden yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki istem gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 1.2.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.