 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1977/1517
K: 1977/1535
T: 29.04.1977
DAVA : 506 sayılı kanuna muhalefetten sanık (M)nin yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne dair (Kadirli Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.10.1976 gün ve 975/284 esas, 976/103 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Toplanan delillere, dosya münderecatına, sanığın hazırlıktaki ifadesiyle duruşmadaki savunmasında, tebligatın yapıldığı tarihte Merkez Çiftçi mallarını koruma derneğinin başkanı olduğunu kabul etmiş bulunmasına göre, sanığın sübuta, sorumluluğun kendisine terettüp etmeyeceğine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığa isnat olunan suçlar 1974 yılı 1 ila 12. aylarına ait aylık prim bildirgelerini tebligata rağmen süresinde kuruma vermemek suretiyle 506 sayılı yasanın 140/B maddesinde muhalefetten ibarettir. Her aya ait prim bildirgesinin verilmemesinin müstakil suç sayılacağı yasa ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları gereğidir.
1696 sayılı yasanın ek 5., 6 ve 7. maddelerini uygulamada birlikte mütalaa edilmesi yasal zorunluluktur. Anılan maddelerin birlikte ve sanığa isnat olunan eylemlerin de, ayrı ayrı suç olarak mütalaa edilmesi gerektiğine göre; sanık hakkında uygulanacak maddede gösterilen para cezasının asgari haddini ödemesi için yapılacak tebligatta, sanığın eylemine temas eden her fiil için uygulanması gereken kanun maddesiyle, bu maddede yazılı para cezasının asgari haddinin ayrı ayrı gösterilmesi ve sanığa eylemine uyan kanun maddeleriyle bu maddelerde yazılı para cezalarının asgari haddini tetkik etme imkanının verilmesi icap eder. Olayımızda sanığa bu imkan verilmemiş, para cezasının ödenmesi için çıkarılan tebligatta, kurum başkanı hakkında 506 sayılı kanuna muhalefet suçundan ötürü soruşturma yapıldığından bahisle, tek kalemle 2.400 lira para cezasının ödenmesi lüzumuna değinilmekle yetinilmiştir.
Dosya arasında mevcut 31.10.1975 gün ve 1975/1415 sayılı yazının incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, kurum başkanı hakkında 506 sayılı yasanın hangi maddesine tevfikan soruşturma yapıldığı, eylemlerinin nelerden ibaret bulunduğu, ödenmesi istenen 2.400 lira hangi maddede yazılı para cezasının asgari haddi olduğu belirtilmemiştir.
Diğer taraftan, yazıda 2.400 lira para cezasının hangi aylara ait prim bildirgelerinin verilmemesinden dolayı talep edildiğine de yer verilmemiştir. Sanığın eylemleri ayrı ayrı belirtilmek ve her eylemine uyan maddede yazılı para cezalarının asgari haddi gösterilmek suretiyle tebligat yapılması halinde; sanığın ödeme gücüne göre bunlardan bir kısmını merciine yatırma suretiyle cezai sorumluluktan kurtulması mümkün iken, bu haktan yararlanmasına da imkan verilmemiştir.
Binnetice, 1696 sayılı yasanın 5., 6. ve 7. maddelerine tevfikan yapılan tebligat geçerli olmadığı, mahkemenin kabulüne göre ödenmesi istenen para cezasının toplamı da fazla olduğu halde, sanığa verilen cezanın sözü edilen maddelere dayanılarak yarı nisbetinde arttırılması usul ve kanuna aykırı,
SONUÇ : Sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 29.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.