 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1977/1406
K: 1977/1798
T: 18.05.1976
DAVA : 1475 Sayılı Kanuna muhalefetten sanık (N) nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ve cezasının tecilinedair (Manisa Suhl Ceza Mahkemesi)nden verilen 28.2.1977 gün ve 1976/744 esas, sanık tarafından istenilmiş ve şartı depo parası ile yerine getirilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığındantebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Sanığa ait işyerinin normal denetim ve teftişinin yapıldığı, işveren sıfatiyle sanığın 1475 sayılı yasanın 25. maddesi hükmünü yerine getirmediğinin tespit olduğu, dosya arasında mevcut kurumun 16.6.1976 gün ve 16779 sayılı yazıları münderecatından anlaşılmıştır.
Denetim sonucu düzenlenen rapor ve eklerinin dosya arasında bulunmadığı, teftiş sonucu tesbit olunan 1475 sayılı yasaya muhalefet eylemlerinden ötürü yapılan işlem sonucunda araştırılmadığı görülmüştür.
Teftiş ve denetim sonucu, sanığın 1475 sayılı yasanın 25. madesi delaletiyle aynı yasanın 98/VIII. maddesine muhalefet ettiği tesbit olunduğuna göre, kurumun keyfiyeti cezai yönden kovuşturma yapılmak üzere mahalli C.Savcılığına intikal ettirmesi gerekirken, bu yola gitmeyip, sanığa 16.6.1976 gün ve 16779 sayılı yazıyı göndererek işverenden iş ve işçi bulma kurumu ile temasa geçerek iş kanununun 25. maddesi hükmünü yeri getirmesini istemesi, bu yazıya cevap alamaması üzerine de, sanık hakkında 1475 sayılı yasanın 89/2. maddesi delaletiyle anılan yasanın 106. maddesine tevfikan kovuşturma yapılmasını istemesi nedeni anlaşılamamıştır.
Cumhuriyet Savcılığının, teftiş ve denetimle ilgili rapor ve tutanakları celp ve incelemeden, kurumun son ihbar yazılarına itibar ederek sanık aleyhine1475 sayılı yasanın 89/2. maddesi delaletiyle anılan yasanın 106. maddesine muhalefetten ötürü amme davası ikame etmiş, mahkemede sanığın eylemini suç kabul ederek aleyhe hüküm tesis etmiştir.
1475 sayılı Yasanın 89/2. maddesi teftiş ve dnetleme sırasında işverenlere bir takım mükellefiyetler yüklemekte olup, bu yükümlülükler teftişinin romla ve rasyonal şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla yasaya konmuş ve yaptırım altına alınmıştır.
Olayımızda teftişve denetimin normalolarak yapıldığı anlaşılmıştır.
Nitekim sanığa yapılan tebligat denetimin normal olarak yapıldığını doğrular niteliktedir.
Kurumun; denetim sonucu yasaya muhalefeti tesbit olunan işverene yazı yazarak suçlu olduğunu kabule zorlamaya yetkisi yoktur. Diğer taraftan koruma, yasaya uygun düşmeyen yazılar yazmak suretiyle suç ihdas edemez. Kurum tarafından yazılan yazılara cevap vermemenin suç olabilmesi, yasada bu halin suç sayılacağının sarahatan belirtilmiş olmasına bağlıdır. Aksi görüş kabul edildiği takdirde,kurumun yasaya uygun olsun olmasın her türlü yazı ve emirlerinin yerine getirilmemesi veya cevapsız bırakılmasının suç sayılması gerekir;
Bu hal ise asla tecviz olunamaz.
Bu itibarla hadisede 1475 sayılı yasanın 89/2. maddesi delaletiyle 106. maddesinin uygulanması olanağı yoktur.
SONUÇ : Binnetice; sanığa müsnet suç oluşmadığı halde; mahkumiyeti cihetine gidilmesi usulve kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine 18.5.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.