 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1977/8440
K: 1977/9945
T: 03.10.1977
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 74-77 parsel sayılı taşınmazların davalı hazinenin dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı belirtilmiş ve asliye mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye mahkemesinde görülmekte olan ve davacılar (M), (E) tarafından davalı hazine ile (N) aleyhine açılmış olan müdahalenin önlenmesi davası tapulama mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece davanın reddine taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmiş hüküm davacılar vekili ile davalı (N) tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyulduğu halde bozma kararının gereği tam olarak yerine getirmemiştir. Bozma kararına uyulmakla usulü kazanılmış hak meydana gelir. Genel mahkemeden devredilen elatmanın önlenmesi davasının konusu olan taşınmaz sayptanmamış genel mahkemede bilgilerine başvurulan bilirkişi ve tanık sözleriyle tapulama hakimliğince yaptığı keşifte dinlenilen yerel ve uzman bilirkişi sözleri arasındaki aykırılık nedeni üzerinde durulmamıştır. Nizalı yere tarafların dayandıkları tapu kaydının sınırlarına komşu tüm parsel tutanakları ve onların dayanağı belgeler getirtilip; incelenmemiş ve birleşik harita uygulanan kayıtlarda yazılı sınırlar işaretlenmemiş ve keşfi izleme olanağı sağlanmamıştır. O halde mahkemece yerini iyibilen yaşlı tarafsız kişilerden seçilecek bilirkişi aracılığıyla ve uzman bilirkişinin katılmasıyla tarafların dayandığı tapu kayıtları gereği gibi yerine uygulanmalı bilirkişilerin gösterecekleri sınırlar birleşik krokide yerine işaretlenmeli, genel mahkemede dinlenilen ve bilirkişi ve tanıklar da hazır bulundurularak yerine dinlenilmeli tanık sözleri arasındaki aykırılık giderilmeli, nizalı taşınmaz yönünün komşu parsel kayıtlarında ne biçimde sınır gösterdiği incelenmelidir. Böylesine bir uygulama ve incelemeyle belirlenen sınırların oluşturduğu geometrik biçim krokidre belirtilerek tapu kayıt kapsamları kesin bir şekilde belli edilmelidir. ayrıca köy tüzel kişiliği dışında kamu tüzel kişiliğinin MK.nun 639/2. ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/d. maddeleri hükmünden yararlanma olanaklarının bulunmadığı bu itibarla davacı tapu kaydının hukuki değerini yitirmesinin söz konusu olamayacağı yönü de mahkemece gözönünde bulundurulmalı ve tüm delillerle bundan sonra değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 3.10.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.