 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1977/8333
K: 1977/13768
T: 23.12.1977
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan davadan dolayı verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında dava konusu taşınmaz vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanılarak taraflar adına payları oranında tesbit edilmiştir. Mahkemece, taraflardan sulhan anlaşması üzerine parselin mirasçılardan davalı (K) adına tesciline karar verilmiştir. Kararın (S) mirasçıları tarafından temyizi üzerine Yargıtay'ca (S) mirasçıları vekili vekaletnamesinde sulh ve ibraya yetkisi olmadığından bozulmuş, mahkemenin kararında direnmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında mahkemece verilen kararın taraflar arasında anlaşmaya dayandığına, (S) mirasçıları vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibraya yetkisi yok ise de davadan ferağatı, refağatı davayı kabule yetkili olduğuna, anlaşmanın da aynı sonucu doğurduğundan direnmeye yöneltilen temyiz isteğinin reddine karar verilmiş, işin esası incelenmesi için dosya dairemize gönderilmiştir.
Tapulama hakimi tapulama tesbit günündeki hukuksal ve geometrik durumu saptamak ve ona göre karar vermekle yükümlüdür. Tapulamadan sonra hukuksal ve geometrik durumda yapılan değişiklikler tapulamayı ve tapulama mahkemesini ilgilendirmez. Olayda tanıklar dava sırasında anlaşarak tüaksim yoluna gitmişlerdir. Tapulama mahkemesinin bu şekilde sonradan oluşan hukuksal durumu ele alması olanaksızdır. Kaldı ki, sulh yolu ile de olsa taksim kararı vermek 766 sayılı Tapulama Kanununun 47. maddesi hükmünce tapulama mahkemesinin görevi dışındadır. Mahkemece, bu yön gözetilmeden yazılı biçimde hüküm oluşturulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 23.12.1977 gününde oybirliği ile karar verildi.