 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1977/270
K: 1977/10338
T: 10.10.1977
- ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA
- SÖZLEŞMESİ (İPTALİ - SONUÇLARI)
ÖZET: Bakıp gözetme sözleşmesinin iptaline ilişkin hüküm, bakıp gözetleme koşulunun yerine getirilmemesi nedenine dayandığından sözleşmenin bozulması [feshi] niteliğini taşır ve hüküm tarihinden başlayarak geçerli olur. Sözleşmenin bozulması gününe kadar bakıp gözetme koşulu ile taşınmazın geçirimlendiği [temlik edildiği] kimse asli elmen [zilyed] durumundadır ve geçirimleyenin [temlik edenin] bu sırada diğer bir kişiye yaptığı satış geçersizdir.
(818 s. BK m. 511)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde Olduğu anlaşılmakla tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü
Tapulama sırasında 3680 metrekare yüzölçümünde 460 parsel sayılı ve 3110 metre kare yüzölçümünde 329 parsel sayılı taşınmazlar satın alma ve kandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanılarak İsa adına, 573 parsel sayılı 5735 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile 559 parsel sayılı 1115 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanılarak Hayriye adına tesbit edilmiştir. İtirazları tapulama komisyonu tarafından red edilen Emine ve Saniye miras yoluyla gelen taşınmazların taksim edilmediğini, bu nedenle satışın muteber olmadığını, Ali mirasçıları adına tapuya tescilini ileri sürmüşler ve dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı İsa tarafından temyiz edilmiştir. Hükmü temyiz eden İsa 1963 günlü bir senede dayanmış ve Alide nizalı taşınmazları satın aldığını ileri sürmüştür. Oysa Ali'nin daha önceki bir sözleşme ile davalı İsa nın karısı Hayriye'ye nizalı taşınmazları bakıp gözetme şartı ile temlik etmiş ve bu temlik senedi mahkeme hükmü ile baki gözetme şartı yerine getirilmediğinden iptal edilmiştir. O halde İsa'nın da. yanmış Olduğu şatın alma sözleşmesi, taşınmazın Ali elinden çıktığı ve Hayriye'nin asli zilyedliğine geçtiği bir sırada yapılmıştır. Bu durumda Ali'nin tasarrufi işlem yapma yetkisi yoktur. Bu bakımdan Ali'nin İsa'ya satışı geçersizdir. Herne kadar bakıp gözetme sözleşmesi sonradan iptal edilmiş ise de; bu iptal hükmü bakıp gözetme şartının yerine getirilmediği nedenine dayandığından sözleşmenin feshi niteliğini taşır ve hüküm tarihinden itibaren geçerlilik ifade eder. Hal böyle olunca sözleşmenin feshi gününe kadar Hayriye asli zilyed durumundadır ve dolayısıyla İsa'nın dayanağı satın alma sözleşmesinin hukukça bir değeri bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin nizalı taşınmazların Ali payının Ali mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olması, isabetlidir. Bu nedenlerle mahkemenin hükmü sonucu bakımından doğru olduğundan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 40 lira onama ilam harcının temyiz edenden alınmasına 10.10.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.