Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1977/2465
K:1979/8082
T:09.07.1979
  • MÜLKİYET HAKKININ SAPTANMASI (TAPULU YERLER)
  • ORMAN NİTELİĞİNİ KAYBETME
ÖZET : Bir taşınmaz yetkili merciler tarafından orman sınırı dışına çıkarılmadığı sürece hazine orman sınırları içinde kalan bu yeri iskan yasasına göre dağıtıma tabi tutup özel mülkiyete geçirerek tapu kaydı oluşturamaz ve bu yön mahkemece doğrudan doğruya gözönüne alınır.
(766 s. Tapulama K m. 32)
(6831 s. OK m. 2)
(334 s. Anayasa m. 8, 131)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakimin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 180 parsel sayılı 8000 m2 yüzölçümündeki taşımaz, tapu kaydına dayanılarak Osman ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunca red edilen davacı Orman İdaresi, taşınmazın orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürmüş ve dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile taşımazın bir bölümünün orman olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına ve diğer bölümün davalı taraf adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Orman İdaresinin temyiz itirazı yargılama giderlerine ve avukatlık parasına ilişkindir. Davacı İdare davasında kısmen haklı ve kısmen de haksız çıktığına göre yargılama giderlerinin ve avukatlık parasının 766 sayılı Tapulama Kanunun 75. maddesi hükmüne göre haklı ve haksız çıktığı oranlar gözönünde tutularak takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı Orman İdaresinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir.
2 - Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Nizalı taşınmazın tümünün davalıların dayandıkları ve hazinenin iskan yolu ile dağıtımından oluşturulan tapu kaydı ve bir bölümünün de orman tahdit harita ve mazbatası kapsamında kaldığı, mahkemece getirtilip yerine uygulanan tapu kaydı örneği ve orman tahdit harita ve mazbatası ile saptanmıştır. Uygulama ve uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen kroki ile bu konuda düşüncelerini içeren rapor hüküm vermeye yeterlidir. Bu nedenle davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Bu durumda sorun; Hazinenin orman kapsamı için kalan bir yeri iskanen dağıtıp dağıtamayacağı yönünde toplanmıştır. davalı taraf nizalı taşınmazın 3.4. 1950 gününde yürürlüğe giren 5653 sayılı Kanunun hükümlerine göre kurulan maki ayırma komisyonunca tesbit ve ormandan ayrılan bir yer olduğu konusunda savunmada bulunmamıştır. Taşınmazın tamamının Devlet ormanı kapsamında kalması nedeniyle olayda 7658 sayılı Kanunu da uygulama olanağı bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17.4.1950 gün ve 1255 sayılı Kanunla değiştirilmesinden önce yürürlükte bulunan hükmüne göre daha önce orman kapsamına giren bir yerin orman rejimi dışına çıkarılma yetkisi, Tarım Bakanlığı'nın önerisi üzerine Bakanlar Kuruluna ait bulunmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 2. maddesinde ise 15.10.1961 gününde önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirmiş olan yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması yetkisi orman kadastro komisyonlarına bırakılmıştır. Yasa koyucu 22.4.1970 gününde yayınlanan 1255 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 131. maddesi ile Devlet ormanlarının mülkiyetinin özel kişilere devredilemiyeceğini diğer bir deyimle orman sınırlarının daraltılamayacağı prensibini benimsediği için, yetkili merciler tarafından bir taşınmaz orman sınırı dışına çıkarılmadığı sürece hazinenin orman sınırları içinde kalan bir yeri İskan Yasasına göre dağıtıma tabi tutması özel mülkiyete geçirerek tapu kaydı oluşturulması olanaksızdır. Herne kadar iskan yolu ile tahsis idari bir tasarruf olması nedeniyle iptal edilmedikçe hüküm ifade eder ise de idari tasarrufla oluşturulan hakkın, Anayasaya aykırı düşmesi nedeniyle bu yönün Anayasanın 8.nci maddesi hükmünce mahkemenin doğrudan doğruya gözönünde tutması isabetlidir. O halde mahkemece taşınmazın orman tahdidi içinde kalan bölümü yönünden davalılara ait tapu kaydına değer verilmemiş olması isabetli olup, davalıların diğer temyiz itirazları dahi yerinde değildir.
Sonuç : Tarafların temyiz itirazları yukarda açıklanan nedenlerle yerinde olmadığından reddi ile hükmün (ONANMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 ar lira onama ilam harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına 9.7. 1979 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini