 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1977/1744
K: 1977/2548
T: 12.04.1977
DAVA : Ümit İşçi Yapı Koopetifi ünvanı ile hazırladığı "ana sözleşmenin" altına "kurucu sözleşme" olarak yedi kişinin isim ve adreslerini yazarak bunlardan beşinin imzalarını almak ve diğer iki üyenin imzalarını da kendisi taklit ederek atmak suretiyle hususi evrakta sahtekarlıktan ve ayrıca vazifeli noter memuruna yalan beyanda bulunmaktan ve ayrıca vazifeli noter memuruna yalan beyanda bulunmaktan sanık (M) hakkında yapılan duruşma sonunda: Suçları usulen sabit olduğundan TCK.nun 345, 343, 71. maddelerine tevfikan takdiren ve içtimaen bir sene 3 ay hapsine dair Sarayköy Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 14.12.1977 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü :
KARAR : Sanığın Ümit İşçi Yapı Kooperatifi ünvanı ile hazırladığı "ana sözleşmenin" altına "kurucu üye" olarak yedi kişinin isim ve adreslerini yazarak bunlardan beşine imzalattırdıktan ve diğer 2 üye Musa ve Ahmet'in de imzalarını kendisi takliden attıktan sonra 1163 sayılı Noterlik Yasasının 90. maddesi gereğince imzaların onaylanması için arkadaşı (A.D.) ile birlikte noter memuruna götürdükleri, memurun aynı yasanın 91,92. maddelerine uyarak alcaklıları yanına çağırması, sözleşme altındaki isim ve imzaların kendilerine ait olduğunu tesbit etmesi ve bundan sonra yasal işlemi yerine getirmesi gerekirken yasanın icaplarını ihmal edip sanık ve arkadaşının imzaların sahiplerine aidiyetini gösteren resmi belge niteliğinde sayılmasına ve kanuni gereği olmadığı halde noter memurunun sanığın ve arkadaşının beyanlarını almasının TCK.nun 343. maddesinde yazılı beyan anlamında sayılmasına olanak bulunmamasına göre; sanığın Ümit İşçi Yapı Kooperatifini kurabilmek amacıyla memuru aldatarak sahte "onay belgesini" düzenlettirmekten ibaret olan eyleminin TCK.nun 342/1. maddesine uygun olduğu ve mahkemenin görevini aştığı, imzaların onaylanmasından önce yapılan işlemlerin hukuki bir değer taşımaması nedeni ile olayın bu safhasındaki hareketlerin özel evrakta sahtecilik suçunun unsurlarını taşımadığı ve yukarıda belirtilen suçun ön safhasını teşkil ettiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanık (M) vekilinin temyiz itirazları ile tebliğnamedeki bozma düşüncesi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan ceza miktarı bakımından kazanılmış hak saklı kalmak üzere hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 12.4.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.