 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1977/3678
K: 1977/4134
T: 29.12.1977
DAVA : Kardeşi İ'yi baltanın künt tarafı ile öldürmekten sanık H ve ölümle biten işbu kavgada maktule el uzatmaktan sanık B 'nin yapılan yargılamaları sonunda : Ölümün sanık H nin iradesinden hariç gayri melhus esbabın inzimamiyle meydana geldiğinin anlaşılmasına mebni TCK.nun 449 delaletiyle 451, 464/1. maddeleri gereğince sanık H nin 10 sene ağır hapsine ve hakkında TCK.nun 31, 33. maddelerinin uygulanmasına ve sanık B nin iki sene hapsine ve 24000 lira manevi tazminatın sanık H den, 6000 lira manevi tazminatın sanık B den alınıp müdahillere verilmesine ve ayrıca 1400 lira maktu ve 3000 lira nisbi ve kefalet ücretinin her iki sanıktan aynı nisbetler dahilinde ve müteselsilen alınarak müdahillere verilmesine ilişkin (Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.10.1977 gün ve 68/124 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahil ile sanıklar tarafından istenilmiş, koşulu yerine getirilmiş ve sanıklar duruşma dahi talep etmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle sanık H hakkında duruşmalı, cezasının nev'i ve miktarı itibariyle duruşma istemeğe yetkisi bulunmayan sanık B ile müdahilin temyizleri hakkında da duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : 1 - Cezanın tür ve süresine göre sanık B nin duruşma isteğinin reddine,
2 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, Halil hakkında olayın niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun biçimde vasfı tayin, kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş olduğundan sanıkların sübuta, vasfa vesaireye ilişen itirazlarının reddine, Ancak ;
Maktul ve sanıkların 30.5.1975 tarihinde (H. İ. A) dan satın aldıkları tarlanın taksim ve sürülmesinden doğan uyuşmazlığa rağmen maktulün ihkakı hak edercesine kendine bir yer ayırıp sürmeye başladığı, olay sırasında aksi sabit olmayan ve (K) nın tanıklığı ile de doğrulanan savunmaya göre yakınlarının iştiraki ile sanıklara hücum edip taş attıkları ve bu sırada sanık B nin de başından yaralandığı bu hafif ve haksız tahrik sonucu sanık H nin Balta gibi öldürücü aletle ölen kardeşinin baş gibi hayati ve nazik bir organına direkt olarak yaptığı şiddetli bir darbe ile onu sol kaş üzerinden kafatasında çöküntü ve beyin zarında yırtılma meydana getirecek şekilde yarıldığı, İ nin kafaya vaki travma sonucu cilt kesiği ile müterafik çökme kırığının zemininde gelişmiş menenjit ve iltihaba bağlı beyin lezyonundan öldüğü, ölüme sebep olan menenjitin kafaya vaki travma ile direkt illiyeti bulunduğu diğer sanık B nin de ölene sopa vurmak suretiyle ölüye el uzattığı, toplanan deliller, tevili ikrar, özellikle 19.8.1977 tarihli 13107/11700 sayılı Adli Tıp Meclisi mütalaası ile dayanağı raporlar ve otopsi zabıtlar ile anlaşılmaktadır. Bu duruma nazaran;
A) Öldürülen İ nin hemen hekime başvurmasının zorlanamayacağına, ölümün kafaya vaki direkt travma ile meydana gelen çökme kırığı ve beyin yırtılması sonucu menenjitten vukua gelmesine, menenjitin bu travma ve çökme kırığının (Melhuz) beklenir bir akibeti olmasına, bir olayda TCK.nun 451. maddesinin ise; ölümün failin fiilinden evvel mevcut olup da failce bilinmiyen ahvalin birleşmesi ya da failin iradesi haricinde ve gayrumelhuz sebeblerin inzimamı yüzünden vukua gelmesi hallerinde uygulanabileceğine ve bu itibarla olayımızda uygulama olanağı bulunamıyacağına; esasen yaranın da bizatihi öldürücü olmasına göre sanık H hakkında TCK.nun 449/1 nci maddesi yerine yazılı madde ile hüküm kurulması,
B) Maktulün tarlayı ikaza rağmen zorla sürmeye kalkışması ve yakınları ile her iki sanığa karşı hücüm edip taş atmaları ve bu arada B nin de yaralanması her ikisi hakkında TCK.nun 51/1. maddesi çerçevesinde hafif ve haksız bir tahriki oluşturduğu düşünülmeksizin sanıklar hakkında ceza tertip olunurken yasal indirme hükümlerinin uygulanmaması, yasaya aykırıdır.
Bu itibarla müdahil ile sanıkların temyiz dilekçelerinde ve sanık H ve vekilinin duruşmalı incelemede ileri sürdüğü temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle kısmen tebliğnamedeki istek gibi hükmün BOZULMASINA, depo paralarının müdahil ve sanıklara geri verilmesine 29.12.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.