 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1977/1524
K: 1977/2076
T: 15.06.1977
DAVA : (D) ile (S)yi aynı sebep ve kasıt altında müstakil faili belli olmayacak şekilde öldürmekten sanıklar (N), (S.B.) ve (İ), ölümle biten işbu kavgada maktule el uzatmaktan sanık (K)nin TCK.nun 450/5, 463, 51/1, 59, 464/1, 6085 sayılı Kanunun 60/E maddeleri gereğince sanık (N), (S.B.) ve (İ)nin 7 şer sene 9 ar ay 22 şer gün ağır hapislerine ve haklarında TCK.nun 31, 33. maddelerinin uygulanmasına ve sanık (İ)nin şoför ehliyetinin daimi olarak geri alınmasına ve diğer sanık (K)nin bir sene üç ay hapsine ilişkin (Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 26/11/1976 gün ve 65/128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi müdahiller (A) ve (P) ve sanıklar tarafından istenilmiş koşulu yerine getirilmiş, sanıklar duruşma dahi talep etmiş olduklarından dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile
dairemize gönderilmekle sanıklardan (K)nin cezasının nev'i ve miktarı itibarıyla duruşma istemeğe yetkisi bulunmaması ve diğer sanıklarında duruşmaya müdafii göndermemeleri sebebiyet duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, sanıklardan (K) hakında olay niteliğine ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi hariç bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıkların suç vasfına, tahrikin, ağır olduğuna ve 463. madde ile indirim yapılırken asgari hadden ayrılmanın yolsuzluğuna vesaireye ilişen, müdahillerin sanıklar hakkında 51. maddenin uygulanmaması gerektiğine ve sanık (K) hakkında suç vasfına vesaireye ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ve sanık (K) hakkında verilen hükmün tebliğnamedeki istek gibi ONANMASINA, ancak;
2 - TCK.nun 450/5. madde ve bendi mevsuf olmayan adam öldürmelerde özel bir içtima hükmü olup, uygulanabilmesi için bir kimsenin aynı saikle birden ziyade kimseyi öldürdüğünün saptanması gerekir. Örneğin eyleminin teşebbüs halinde kalması veya olayda her bir ölüm için 450. maddenin sair bendlerinin uygulanması olanağının bulunması hallerinde sanık hakkında bu madde bendi uygulanamıyacaktır. Olayımızda ise iki aile arasında mevcut husumetin jandarma komutanı nezdinde halline çalışıldığı, bundan sonra buradan ayrıldıkları ve tarafların kahvede buluştukları sırada maktullerin sanıklardan (K)ye müessir fiil ika etmelerini müteakip çıkan kavgada kendilerinin de müessir fiile maruz kalmaları üzerine sanıklar (N), (S) ve (İ)nin müstakil faili gayri muayyen surette her iki maktulü öldürdükleri toplanan delillerle anlaşılmış ve hangi maktulün hangi sanığa müessir fiil ika ettiği ve hangi sanığın da hangi maktulü öldürdükleri, anlaşılamamıştır. Bu nedenle olayda T.C.K.nun 450/5. madde ve bendinin 463. madde ile birlikte uygulanmasına yasal olanak yoktur. Suçlusu belli olmayacak biçimde birden çok kimsenin öldürülmesi halinde 463. madde ile 450/5. madde birlikte uygulanamaz. Sözü geçen 5. bentte yazılı suç ancak, belli veya eylemde ortak suçlular tarafından işlenir.
Bu itibarla, sanıklardan her birinin eylemi her iki maktulden ötürü ayrı ayrı müstakil faili gayri muayyen surette adam öldürmekten ibaret olup haklarında iki defa T.C.K.nun 448 ve 463. maddelerinin uygulanması gerekirken eylem bir suç sayılıp olayda uygulama yeri olmayan T.C.K.nun 450/5 ve 463. maddelerle ceza tertip edilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, müdahillerin ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan hükmün tebilğnamedeki isteğe aykırı olarak bu nedenle BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 15.6.1977 gününde oybirliği ile karar verildi.